Article 105/2 of Turkish Commercial Code authorizes agents to
represent their clients in a case as a reflection of the authority of
representation arising from the law. Accordingly, agents can file a lawsuit
against the contractual counterparty in respect of disputes arising from
contracts concluded or mediated on behalf of the client. Likewise, persons who
are parties to such contracts can file a lawsuit against the agent of client
who is the opposite party of the contract. Thus, in Turkish law, in accordance
with article 35 of Attorneyship Code, although representation of a client is
granted to lawyers in a case, an exception is made to this rule with the
authority of representation given to agents in a case. Besides, if an agent
represents a foreign merchant, the legislator deems existence of provisions
contrary to this rule in the contracts as invalid. This regulation will have
implications in private international law as it contains foreign element. The
essence of this study is the evaluation of the legal quality of this regulation
in the context of substantive private international law rule, mandatory rule
and international jurisdiction rule.
Agent Representation Authority in a Case Substantive Private International Law Rule Mandatory Rule International Jurisdiction Rule
Türk Ticaret Kanunu md
105/2, kanundan doğan temsil yetkisinin bir yansıması olarak acentelere
müvekkillerini davada temsil yetkisi vermiştir. Buna göre, acente, müvekkil
adına yapmış olduğu veya aracılık ettiği sözleşmelerden kaynaklanan
uyuşmazlıklarla ilgili olarak akit karşı tarafa dava açabilir. Aynı şekilde,
söz konusu sözleşmelere taraf olan kişiler de sözleşmenin karşı tarafı olan
müvekkile izafeten acentesine dava açabilir. Türk hukukunda Avukatlık Kanunu md
35 uyarınca davada müvekkili temsil işi avukatlara tanınmakla birlikte,
acentelere verilen müvekkillerini davada temsil yetkisi ile bu kurala bir
istisna getirilmiş olmaktadır. Ayrıca kanun koyucu, acentenin yabancı tacirler
ad ve hesabına üçüncü kişilerle akdettiği ya da aracılık ettiği sözleşmelerden
doğan uyuşmazlıklarda acentenin müvekkilini temsil etmesine ilişkin bu hükme
aykırı şartların geçersiz olduğunu hükme bağlamıştır. Söz konusu düzenlemenin
yabancı unsur ihtiva etmesinden ötürü milletlerarası özel hukukta yansımaları
olacaktır. Bu düzenlemenin hukukî niteliğinin maddî milletlerarası özel hukuk
kuralı, doğrudan uygulanan kural ve milletlerarası yetki kuralı bağlamında
değerlendirilmesi, çalışmamızın özünü teşkil etmektedir.
Acente Davada Temsil Yetkisi Maddî Milletlerarası Özel Hukuk Kuralı Doğrudan Uygulanan Kural Milletlerarası Yetki Kuralı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 25 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 28 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.