Türkiye, uluslararası göçmenler için üç türlü uyum politikası izlemektedir. Birincisi, kültürel olarak
benzer bir topluluk oluşturma hedefi çerçevesinde Türk soylu ve Türk kültürüne bağlı uluslararası
göçmen gruplarının uyum politikası, ikincisi ülkenin refahına katkı sağlayabilecek sosyo-ekonomik
düzeyi yüksek, kamu düzeni ve güvenliğini tehlikeye atmayacak grupların uyum politikası, üçüncüsü
ise sosyo-ekonomik düzeyi düşük uluslararası göçmenlerin geçici olarak ülkede barınmalarına
olanak sunan ve ülkenin yasal kayıt sistemine entegre edilmelerini mümkün kılan “geçici” olarak
nitelendirilebilecek yapıdaki bir tür uyum politikasıdır. Bu politikalar ile, Türkiye düzensiz göçle
mücadeleyi temel almakta, sosyo-ekonomik düzeyi yüksek ve / veya Türk soylu göçmenlerin kalıcı
olarak ülkede barınmalarını hedeflemektedir. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanun (YUKK)’da
tanımlanan uluslararası koruma statüleri de uluslararası göçmenlerden sadece Avrupa’dan gelenler
için daha kalıcı uyum stratejisi belirlemiştir. Avrupa dışından gelenlerin ülkedeki kalıcılığı ise etnik
aidiyetlerine ve sosyo-ekonomik düzeylerine göre değişmektedir. Makalenin temel iddiası, Türkiye’nin
mevcut göç politikasının oluşum sürecinin başından itibaren uyumu haklarda eşit bir topluluk
oluşturma perspektifinden tanımlamadığı, uluslararası göçmenlerin uyumunun, sosyal, ekonomik
politik ve hukuki olarak parçalı olarak gerçekleştiği, uyum politikasının uygulama safhasında,
konjonktürel gelişmelerle şekillenmekte olduğudur. Çalışmada yapılan değerlendirme, uyum konusu
bağlamında tarihsel süreç içerisinde göç politikasının belli başlı yazılı dokümanlarının sistematik
analizinin yapılması ve Ankara ve İstanbul’da Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Daire
Başkanlığı’nda çalışan uzmanlar ile yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeler yoluyla gerçekleştirilmiştir.
Turkey follows three kinds of harmonization policy for international migrants. The first aims to create
a culturally homogeneous community through integration of migrants of Turkish origin and culture.
The second is aimed at groups with a high socio-economic levels, who will contribute to the welfare
of the country and not threaten public order and security. The third which can be described as a kind
of “temporary harmonization policy”, aims to allow international migrants with low socio-economic
level temporarily accommodated in the country to be registered formally. The basic principle of these
policies is to fight against irregular immigration while allowing migrants with high socio-economic
level or of Turkish origin and culture to settle in the country permanently. In the Law on Foreigners and
International Protection, the concept of harmonization is not clearly defined and its policy goals are not
specified. The international protection status defined in this law defines a permanent harmonization
strategy for migrants coming from Europe, while the permanence of migrants coming from non-
European countries varies according to their ethnic identity and socio-economic status. The main
argument of the article is that Turkish migration policy has never defined harmonization from the
perspective of creating a community with equal rights. The harmonization of immigrants is socially,
economically and legally fragmented and is shaped largely through the context of implementation.
The study is based on the systematic analysis of the major written documents of immigration policy
and semi-structured interviews with experts working in the Department of Harmonization and
Communication in the Directorate General of Migration Management in Ankara and Istanbul.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | International Journal of Political Science & Urban Studies |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mart 2019 |
Gönderilme Tarihi | 24 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |