Câhilye döneminde geleneksel olarak oluşan düzeniyle varlığını sürdüren hukukî işeyiş Hz. Peygamber’in Medine toplumunda oluşturduğu siyasi yapıda sistemli bir şekilde uygulanılır hale geldi. İslâm öncesinde kabilelerin güçlerine nispetle çoğu zaman güçsüz olanların zarar gördüğü, zararlarını tazmin edemedikleri ve güçlülerin işledikleri cinayetlerin hesabını vermedikleri düzen sona erdi. Yeni düzende Hz. Peygamber toplumun siyasi lideri olarak aynı zamanda hukuki işleri de uhdesine aldı. Hukukun işletilmesi kabilelerin inisiyatifinde olmaktan çıkarılıp merkezi siyasi yapıda bütün bir topluluğun sorumluluğu haline geldi. Ve hem tarihsel olarak o güne değin varlığını koruyan hem de çevre topluluklarda uygulanan kısas adam öldürmelerde baş vurulan önemli kural olarak İslâm toplumunda da varlığını korudu. Cinâyet olaylarının önüne geçmede önemli bir engelleyici çare olarak uygulanan kısas Kur’an’da da kendisine yer bulmaktadır. İslâm diyet ödeme yoluyla, çatışan tarafların anlaşmasını, kısas isteyerek kâtilin öldürülmesi yerine onun canının bağışlanmasını tavsiye etti. Diyet on deve olarak bütün cinâyet olaylarına kabile farkı gözetmeksizin eşit uygulandı. Câhiliye döneminde bazı güçlü kabilelerin kendi üyeleri için çift diyet talepleri söz konusuydu. İslâm kabile üstünlüğüne son verip her bir bireyi inanç temelinde eşit haklara sahip olarak tanıdı. Câhiliye döneminde de uygulanan, faili meçhul cinâyetlerde sorumluyu bulmak ve yaşanan can kaybının diyetinin ödetilmesini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen kasâme uygulması İslâmî dönemde de varlığını korudu.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 18 Sayı: 2 |