İşletmelerin doğrusal ekonomi esaslı iş yapma modellerinin, üretim faktörlerinin bitmeyecek gibi kullanımına dolayısıyla çevre ve iklim krizine, gelir dağılımı adaletsizliklerine sebep olmasıyla sürdürülemez hale geldiği görülmüştür. Bu yüzden küresel ısınma veya iklim değişikliğinin önlenebilmesine çare olarak gündeme gelen döngüsel ekonomi modelinin önemi artmaya başlamıştır. Doğal olarak bu trendin dışa açık olan Türkiye ekonomisini de etkilememesi imkânsızdır. Eğer yaşanan küresel değişimler ve oluşumlar karşısında mikro ve makro ölçekte duyarsız davranılır, bu yeni ekosistem dışında kalınır ise dış piyasalarda rekabet gücünün azalması, kayıplarla karşılaşılması kaçınılmazdır.
Bu kapsamda çalışmada, küresel ölçekteki ve yereldeki ilgili tarafların standart ve mevzuat oluşturma; bilgilendirme çalışmaları; uygulamaları ve literatürde konuyla ilgili yapılan çalışmalar incelenmektedir. Bu niteliksel incelemeler aracılığıyla döngüsel ekonomi kavramı açıklanarak Türkiye’deki işletmelerin döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde bankacılık sektörünün rolü değerlendirilecektir. Çünkü iş yapma modeli olarak döngüsel ekonomiye dönüşümün başarılabilmesi için fiziksel sermaye yatırımları gerekmektedir. Fakat üretim süreçlerinde kıt kaynakların verimli kullanılabilmesine, oluşan atıkların geri dönüşümüyle hammadde maliyetlerinde minimizasyonun sağlanabilmesine, böylece bu girdilerle yeniden üretimin gerçekleştirilebilmesi sayesinde ürünlerin ekonomik ömürlerinin uzatılabilmesine imkân verecek teknolojik altyapı yatırımlarında iç finansman olanakları yeterli olmayan işletmeler için dış finansman çok önemlidir.
Avrupa Yeşil Mutabakatı Bankacılık Sektörü Döngüsel Ekonomi ESG Kriterleri Paris Anlaşması Sürdürülebilir Finansman
İşletmelerin doğrusal ekonomi esaslı iş yapma modellerinin, üretim faktörlerinin bitmeyecek gibi kullanımına dolayısıyla çevre ve iklim krizine, gelir dağılımı adaletsizliklerine sebep olmasıyla sürdürülemez hale geldiği görülmüştür. Bu yüzden küresel ısınma veya iklim değişikliğinin önlenebilmesine çare olarak gündeme gelen döngüsel ekonomi modelinin önemi artmaya başlamıştır. Doğal olarak bu trendin dışa açık olan Türkiye ekonomisini de etkilememesi imkânsızdır. Eğer yaşanan küresel değişimler ve oluşumlar karşısında mikro ve makro ölçekte duyarsız davranılır, bu yeni ekosistem dışında kalınır ise dış piyasalarda rekabet gücünün azalması, kayıplarla karşılaşılması kaçınılmazdır.
Bu kapsamda çalışmada, küresel ölçekteki ve yereldeki ilgili tarafların standart ve mevzuat oluşturma; bilgilendirme çalışmaları; uygulamaları ve literatürde konuyla ilgili yapılan çalışmalar incelenmektedir. Bu niteliksel incelemeler aracılığıyla döngüsel ekonomi kavramı açıklanarak Türkiye’deki işletmelerin döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde bankacılık sektörünün rolü değerlendirilecektir. Çünkü iş yapma modeli olarak döngüsel ekonomiye dönüşümün başarılabilmesi için fiziksel sermaye yatırımları gerekmektedir. Fakat üretim süreçlerinde kıt kaynakların verimli kullanılabilmesine, oluşan atıkların geri dönüşümüyle hammadde maliyetlerinde minimizasyonun sağlanabilmesine, böylece bu girdilerle yeniden üretimin gerçekleştirilebilmesi sayesinde ürünlerin ekonomik ömürlerinin uzatılabilmesine imkân verecek teknolojik altyapı yatırımlarında iç finansman olanakları yeterli olmayan işletmeler için dış finansman çok önemlidir.
Bankacılık Sektörü Döngüsel Ekonomi ESG Kriterleri Paris Anlaşması Sürdürülebilir Finansman
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Şubat 2023 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.