Music is one of the most colorful pieces of the cultural heritage that our ancestors, who hosted Central Asia and Anatolia, which have been the center of world civilization for centuries, have grown by passing on and enriching them from generation to generation. The musical instruments have a very important place in the formation and performance of Music, which is the most common field of art that man prefers to convey his state. The instrument, which becomes a source of music in its own right in the hands of a good performer, adds depth to the music with its distinctive genres and forms that have developed over time, and adds to the field of music with its accompaniment to the sound performance. Instruments in the science of musical instruments called organology; They are classified into three groups as "percussion instruments" (woods, cymbals and skins), " breathing instruments" (tongue and untongue) and "string instruments" (strings and plectrums). The oud is one of the main instruments used by the Turks for centuries, which has been transformed and developed from various basic forms. It is only possible with skillful hands and performers to reveal the colors and timbre of the instruments that give the soul unique spiritual pleasures and bliss. In this study, Nevres Bey who has assimilated and developed the classical music culture that he has been up to him and developed a unique artistic attitude by introducing new performance techniques to his performance, and his contributions to Turkish music were examined, in this context, his performances, students and works were analyzed. It is aimed to be introduced more closely.
Yüzyıllarca dünya medeniyetinin merkezi olan Orta Asya ve Anadolu’ya ev sahipliği yapmış ecdadımızın, nesilden-nesile aktararak ve zenginleştirerek büyüttüğü kültür mirasının en renkli parçalarından birisi de mûsikîdir. İnsanın halini aktarmakta tercih ettiği en yaygın sanat alanı olan mûsikînin oluşumunda ve icrasında, sazlar çok önemli bir yere sahiptir. İyi bir icrâcının elinde başlı başına bir müzik kaynağı oluveren çalgı, zaman içerisinde oluşan kendine özgü tür ve biçimleriyle mûsikîye derinlik kazandırırken, ses icrâsına eşlik etmesiyle de mûsikî alanına nâmütenahi tınılar katar. Organoloji olarak adlandırılan mûsikî aletleri biliminde çalgılar; “vurmalı çalgılar” (tahtalar, zilliler ve derililer), “nefesli çalgılar” (dilliler ve dilsizler) ve “telli çalgılar” (yaylılar ve mızraplılar) olarak üç grupta tasnif edilir. Ud, telli ve onun da altında mızraplı çalgılar arasında yer alan, Türklerin muhtelif formlardan dönüşerek ve gelişerek günümüze ulaşan asırlardır kullandığı başlıca sazlardandır. Sazların, ruha benzersiz manevi hazlar yaşatan, sürur veren renklerini, tınılarını ortaya çıkarmak da ancak usta ellerle, icracılarla mümkündür. Bu çalışmada, kendisine kadar olan klâsik mûsikî kültürünü özümsemiş, geliştirmiş ve uda yeni icra teknikleri kazandırarak, icrasına kattıklarıyla özgün bir sanatkâr tavrı bina etmiş olan Nevres Bey ve O’nun Türk mûsikîsine katkıları incelenmiş, bu bağlamda kendisinin icraları, talebeleri, eserleri örnekleminde sanatkâr kimliğinin daha yakından tanıtılması amaçlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 15 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 37 |