Selanik, Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda bulunan en önemli şehirlerinden birisidir. Bu şehrin simge yapılarının başında da İstanbul’da olduğu gibi Ayasofya gelmektedir. Yine payitahttaki örneğine benzer şekilde buradaki Ayasofya da başta kilise olarak inşa edilmiş ve Osmanlıların Selanik’i fethinden sonra camiye çevrilmiştir. Ancak bu işlem, İstanbul Ayasofya’sından farklı olarak fethin hemen akabinde bir fetih sembolü olarak değil, yaklaşık bir asır sonra Pargalı İbrahim Paşa tarafından satın alındıktan sonra gerçekleştirilmiştir. Bu tarihten itibaren yüzyıllarca cami olarak kullanılan yapıda zaman zaman yangın ve yenileme gibi muhtelif sebeplerden ötürü çeşitli tamir faaliyetleri yürütülmüştür. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri’nde mezkûr tamir ve restorasyon faaliyetlerine dair yirmiden fazla arşiv belgesine rastlanılmıştır. Bu belgelerin büyük bir çoğunluğu Selanik Ayasofya Camii’ni büyük ölçüde tahrip eden 1890 yangını sonrasında gerçekleşen tamir süreçleri hakkındadır. Bunlar arasında imzasız ve tarihsiz olan bir belge hem üslup hem de muhteviyat açısından diğerlerinden oldukça farklıdır. Hem Arap hem de Latin alfabesi ile yabancı kelimelerin kullanıldığı bu belge, yangın neticesinde büyük ölçüde tahrip olan yapının ve hassaten mozaiklerin durumunu gözler önüne sermektedir. Akabinde ise eserin nasıl tamir edilmesi gerektiği anlatılmaktadır. Böylelikle belge, Bizans devrinden kalma ve doğal olarak Hristiyanlığa dair olan bu mozaiklerin tamiri hususunda Osmanlı’nın ne derece ehemmiyet verdiğini de ortaya koymaktadır. Ayrıca belge üzerinde sonradan yapılan değişiklikler de Osmanlı diplomatikası açısından önemli ipuçları sunmaktadır. Çalışmamızda hem belgenin belirtilmeyen yazarı ve tarihi hakkındaki bulgularımız hem de Selanik Ayasofya Camii’nin, belgenin yazıldığı devrin terimleriyle, o dönemdeki durumu ortaya konmaya çalışılmıştır. Bununla beraber Osmanlı Devleti’nin son döneminde, eskiden kilise olan tarihi bir caminin tamiri konusundaki ihtimamını ve bu husustaki kırmızı çizgileri gözler önüne serilmeye çalışılmıştır.
Bu çalışma Prof. Dr. Abdulkadir Dündar danışmanlığında Aralık 2022 tarihinde tamamladığımız “Pargalı İbrahim Paşa’nın Eserleri” başlıklı yüksek lisans tezi esas alınarak hazırlanmıştır.
Thessaloniki is one of the most significant cities of the Ottoman State in the Balkans. Like Istanbul, one of its iconic structures is Hagia Sophia. Like its counterpart in the capital, the Hagia Sophia here was originally built as a church and converted into a mosque after the Ottoman conquest of Thessaloniki. However, unlike the situation in Istanbul, where the conversion took place immediately after the conquest as a symbol of victory, in Thessaloniki, this transformation occurred approximately a century later, after it was purchased by Ibrahim Pasha of Parga. From that time onwards, the building was used as a mosque for centuries and underwent various repair activities due to reasons such as fires and renovations. In the Directorate of State Archives, more than twenty archival documents have been discovered pertaining to the repair and restoration activities. Most of these documents focus on the repair processes that occurred following the devastating fire of 1890, which caused significant damage to the Hagia Sophia Mosque in Thessaloniki. Among these, an unsigned and undated document is quite different from the others in terms of both style and content. This document, utilizing both Arabic and Latin alphabets for foreign words, vividly depicts the condition of the structure, especially the mosaics, which suffered extensive damage because of the fire. Subsequently, the document explains how the building should be repaired. Thus, the document sheds light on the importance that the Ottoman State attached to the restoration of these mosaics dating back to the Byzantine era, which are naturally related to Christianity. Moreover, the changes made later in the document provide important clues for Ottoman diplomatics. In our study, it is tried to reveal our findings about the unspecified author and date of the document, as well as the situation of the building in that period using the terminology of the era in which the document was written. Therewithal, in the last period of the Ottoman State, its care in the repair of a historical mosque, which used to be a church, and its red lines in this regard were tried to be revealed.
This article is extracted from my master thesis/doctorate dissertation entitled “Artworks of Ibrahim Pasha of Parga”, supervised by Prof. Dr. Abdulkadir Dündar (Master’s Thesis, Ankara University, Ankara/Türkiye, 2022).
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mimari |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 44 |