Teknolojinin toplumsal yaşamı ve ilişkileri baş döndürücü bir hızla değiştirdiği çağımızda, çalışma yaşamı ve içinde barındırdığı sorunlar da değişmektedir. Sanayileşmeyle birlikte gelişen işyeri olgusunu bugün, başat olarak kullanılan üretim teknolojisi tanımlar hale gelmiştir. İşyerleri farklılaşıyor, iş ilişkileri değişiyor olsa da evirilen çalışma yaşamının doğasında görece “yeni” sorunlar da şekil değiştirerek yaşanmaya devam etmektedir. İnsanların bir kişiye ya da bir gruba diğerlerinden farklı muamele etmesi ve bu farklı muameleyi zihnindeki ayrımcı kodlar üzerinden meşrulaştırması yeni bir olgu değildir. “İşyerinde yıldırma” kavramı ile 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanununda düzenlenen mobbing sorunu esasen bir ayrımcılık türüdür. Bu ayrımcılık türü, dijitalleşen çalışma yaşamında kendisini “siber mobbing” davranışları olarak ortaya koymaktadır. Teknolojinin mobbing davranışları üzerindeki dönüştürücü etkisinin bir yansıması olarak “siber mobbing”, etki alanı geniş, etki gücü yüksek ve etki süresi uzun bir mobbing türü olarak mağdurların iş yaşamları üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurmaktadır. Onurlu çalışma hakkının dijitalleşen iş yaşamında da korunması için çalışanların güçlendirilmesi ve baş etme kapasitelerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Sanal işyerlerinin, ofislerin ve iş ilişkilerinin iş yaşamına hâkim olmaya başladığı dünyamızda siber mobbing ile etkin bir mücadele hem bugünün hem de geleceğin çalışma yaşamına ve siber etiğine yön vermek anlamına gelmektedir.
Amaç: Mobbing olgusunun bir ayrımcılık türü olarak ortaya konulması ve dijitalleşen çalışma yaşamında iletişim ve bilişim teknolojileri aracılığıyla kabuk dönüştüren bu olgunun siber boyutu ile tartışmaya açılması amaçlanmaktadır.
Yaklaşım: Mobbing, onurlu çalışma hakkının ihlali olarak hak temelli bir yaklaşımla ele alınmaktadır. Bu yaklaşım temelinde ayrımcılık karşıtlığı ve eşitlik prensibi esas alınarak mobbing sürecinin iş yaşamında maruz kalınan farklı muamele örgüsünden oluştuğuna ve bu örgünün dijitalleştiğine dikkat çekilmektedir.
Bulgular: Siber mobbingle mücadele için geliştirilebilecek çözümlerin sosyal taraflarla birlikte geliştirilmesi ve değerlendirilmesi gerektiği, geleneksel örgütlenme stratejileri ve yeni iletişim teknolojilerini buluşturan bir dijital sivil toplum hareketiyle özellikle siber mobbing gibi “yeni” sorunlarla, yaşandığı mecrada mücadele edebilmenin yollarının inşa edilebilir olduğu sonucuna varılmıştır.
Özgünlük: Çalışma %89,9 oranında özgün bir çalışmadır.
In our age where technology changes social life and relations with dizzying speed, working life and the problems it contains are also changing. Today, the dominant production technology has become the definition of the workplace phenomenon that has developed with industrialization. Even though workplaces are differentiating and business relations are changing, relatively "new" problems in the nature of the evolving working life continue to be experienced by changing their shapes. It is not a new phenomenon that people treat a person or a group differently from others and justify this different treatment through discriminatory codes in their minds. As defined "workplace bullying" held in the Human Rights Act and the Equality Authority Turkey (No. 6701) with the concept of mobbing issue is essentially a form of discrimination. This type of discrimination manifests itself as “cyber mobbing” behaviors in the digitalized working life. As a reflection of the transformative effect of technology on mobbing behaviors, “cyber mobbing” has devastating consequences on the work lives of victims as a mobbing type with a wide range of impact, high impact and long duration of action. Employees should be empowered and their coping capacities should be developed in order to protect the right to work with dignity in the digitalized business life. In our world, where virtual workplaces, offices and business relations have begun to dominate business life, an effective fight against cyber mobbing means guiding the working life and cyber ethics of both today and the future.
Purpose: It is aimed to present the phenomenon of mobbing as a form of discrimination and to open up to discussion with the cyber dimension of this phenomenon, which transforms into a shell through communication and information technologies in the digitalized working life.
Approach: Mobbing is handled with a rights-based approach as a violation of the right to work with dignity. On the basis of this approach, it is pointed out that the mobbing process consists of a pattern of different treatment in business life, and that this pattern is digitalized, based on the principle of non-discrimination and equality.
Findings: It has been concluded that the solutions that can be developed to combat cyber mobbing should be developed and evaluated together with the social partners, and that with a digital civil society movement that combines traditional organizing strategies and new communication technologies, the ways of dealing with "new" problems, especially cyber mobbing, can be built.
Originality: The study is an original study with a rate of 89.9%.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Görüş Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 26 Eylül 2020 |
Kabul Tarihi | 24 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 20 Sayı: 42 |