Erken
dönemlerden itibaren Batı ile Doğu dünyası arasında süregelen hakimiyet
mücadelesi çatışma ve ötekileştirme üzerinden yürütülmüştür. Batı, kültür ve
anlayışını şekillendirirken zihin kodlarını tarihten tevarüs eden kısmen
inançların etkin olduğu sömürgeci bir mantıktan hareketle kendi merkezli anlayışın
etrafına diğerlerini farklı mesafelerde olmak üzere öteler ve ötekileştirir.
Sömürgeci Batı bu davranışını sahip olduğu dini inanç değerlerinden ziyade
üstünlük ve farklılık psikolojisinden hareketle ötekini olumsuz hükümler ve
değerlendirmelerle nitelendirerek oluşturur. Çünkü varoluşunun temeline kendi
farklılığı ve üstünlüğünü yerleştirmiştir.
Bu
çalışmada Batılının öteki algısının oluşmasında inanç ve kültür değerlerinin
zeminini oluşturan Yahudi ve Hıristiyan kutsal kitaplarının ötekine bakışının
ne derece rolü olduğunu ele alıp değerlendireceğiz.
From the early periods on, the struggle for domination between the West
and the East has been carried on through conflicts and otherization. While
shaping their culture and understanding, the West self-centeredly alienates the
others, based on a colonialist logic inherited from history and formed partly
by beliefs. The colonial West creates this behavior by characterizing the other
with negative judgments and evaluations based on the psychology of superiority
and difference rather than the values of its religious beliefs because it
placed its own difference and superiority at the foundation of its existence.
In this study, we will examine
and evaluate the role of the viewpoints of Jewish and Christian scriptures on
the other in the formation of Western perception of the other.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |