God, throughout the history, sent prophets in order to make them guide people to straight way and to keep people away from mistakes. Prophets avoided sins as they are models for people. Because of the fact that they are mortal, sometimes, they were able to make mistakes and were condemned by their mistakes. These condemnations are known as condemning verses and they are situated in the Quran.
Islamic sects have approached the nature of the institution of prophecy in different ways. All of the sects have accepted the prophets were innocent about transmitting of the revelation and doing of major sins. But they have been different opinions about making some mistakes. The Shia consider that the prophets are completely sinless in their all behaviors. Thus, they have interpreted the verses extremely different, even if the verses have condemnations as their meaning. In this article, we explore How Tabâtabâî, an interpreter of Shia, interprets the condemning verses.
Allah, tarih boyunca insanları doğru yola iletmeleri ve yanlışlardan uzaklaştırmaları için kendi içlerinden peygamberler görevlendirmiştir. Peygamberler, örnek insanlar olmaları sebebiyle günahlardan uzak durmuşlardır. Beşer olmalarından dolayı onlar bazen hata yapabilmişler ve bu hataları yüzünden uyarılmışlardır. Bu uyarılar, itâb ayetleri olarak bilinmekte ve Kur’an’da yer almaktadır.
İslâm düşünce ekolleri nübüvvet kurumunun mahiyetine farklı yaklaşmışlardır. Bütün ekoller vahyi tebliğde ve büyük günahları işleme konusunda peygamberlerin masum olduğunu kabul etmektedir. Ancak bazı hatalar işlemeleri konusunda farklı düşünmüşlerdir. Şia, peygamberleri her türlü davranışlarında tamamen hatasız görmektedir. Buradan hareketle açıkça Hz. Peygamber’e uyarı anlamı taşıyan ayetleri bile son derece farklı yorumlamışlardır. Biz bu makalede, Şiî Müfessir Tabâtabâî’nin itâb ayetlerini nasıl yorumladığını ele aldık.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 5 Sayı: 4 |