In this study, the ideas of the Sophists, which are about god and religion, were discussed. The subject of the research are fragments that include the views of the Sophists, which are about god and religion. When the fragments from the Sophists are analysed, the names of Protagoras, Prodicus and Critias come to the fore in terms of their views on the philosophy of religion. Protagoras drew attention to the fact that the understanding of god is an anthropological phenomenon; moreover, it took a complete unknown attitude whether the god or gods existed. Prodicus tried to make a rational explanation of the idea of god and religion which humans have, and by pointing to the benefit element in the relationship between humans and nature, he sanctified and deified the commodity that individuals found useful over time. Critias, on the other hand, stated that the idea of god and religion is both benefit and fear-based, which are created by cunning people, and these are a useful management tool for political authorities. With all this, the Sophists generally considered god and religion as an anthropological phenomenon of civilisation; however, they were sceptical at knowing their truth.
Bu çalışmada Sofistlerin tanrı ve din hakkındaki görüşleri ele alınmıştır. Araştırmanın konusu Sofistlerin tanrı ve din hakkındaki görüşlerini içeren fragmanlardır. Sofistlerden kalan fragmanlar analiz edildiğinde din felsefesine dair görüşleri bakımından Protagoras, Prodikos ve Kritias’ın isimleri öne çıkar. Bu isimlerden Protagoras bir taraftan tanrı düşüncesinin antropolojik bir fenomen olma özelliğine dikkat çekmiş diğer taraftan ise tanrı veya tanrıların gerçekten var olup olmadığına dair tam bir bilinemezci tavır sergilemiştir. Prodikos insandaki tanrı ve din düşüncesinin rasyonel bir açıklamasını yapmaya çalışmış ve insan-doğa ilişkisindeki fayda unsuruna dikkat çekerek insanın faydalı bulduğu metayı zamanla kutsallaştırıp tanrısallaştırdığını öne sürmüştür. Kritias ise tanrı ve din düşüncesinin hem fayda hem de korku temelli olup kurnaz insanlar tarafından icat edildiğini ve siyasal otoriteler için kullanışlı bir yönetim aracı olduğunu dile getirmiştir. Tüm bunlarla birlikte Sofistler, genel olarak, tanrı ve dini, uygarlığa dair antropolojik bir fenomen olarak görmüşler ancak onların hakikatini bilme noktasında kuşkucu bir tutum içinde olmuşlardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 9 Sayı: 2 |