Uluslararası ilişkilerin geleneksel ya da klasik teorisi olarak kabul edilen Realizm özellikle 2. Dünya Savaşından sonra devletlerarası ilişkileri teorik olarak açıklamak için belirli bir süre dominant bir teori olarak varlığını sürdürmüş ve Neo-Realist veya Hükümetler arası yaklaşım olarak günümüzde yeniden yorumlanmıştır. Devlet merkezli ve devleti uluslararası ilişkilerin temel aktörü olarak kabul eden Realist paradigma çıkış noktası olarak insanı ve onun kötü doğasını temel almaktadır. Devletleri de tıpkı insan gibi çıkarlarını maksimize etmeye çalışan ve diğer devletlerle anarşik bir ortamda çatışma halinde olan egemen birimler olarak tanımlamaktadır. Bu çalışma, Avrupa Bütünleşme sürecini Realist teori ve onun türevleri olan Neo-realist ve hükümetler arası perspektif çerçevesinde açıklamayı amaçlamaktadır. Bu maksatla çalışma genel olarak üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Realizm‟in ortaya çıkışı ve savunduğu başlıca argümanlar ortaya konulmuştur. İkinci bölümde Avrupa Birliği‟nin bugünkü kurumsal yapısı ve karar alma mekanizması incelenerek birliğin işleyişindeki Realist yaklaşımlar vurgulanmıştır. Üçüncü bölümde ise Avrupa Birliği Bütünleşme sürecinin Realist yaklaşımla analiz edilmiştir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 1 Sayı: 4 |