Kıpçak tipindeki Türk lehçeleri içinde yazı dili geleneği en eski olan Tatar Türkçesidir. Tarihî Kıpçak yazı dilinin doğal bir devamcısı durumunda olan Tatar Türkçesi, modern anlamda ilk kez, Sovyetler yönetiminin “her halka bir yazı dili” prensibince 1938 tarihinde yazı dili hâline getirilir. Söz konusu tarih, resmî/politik olarak Tatar Türkçesinin yazıya geçirilişini ifade etse de ilgili tarihten önce de kaleme alınıp basılmış çok sayıda eser bulunmaktadır. Erken Tatar Türkçesi olarak ifade edilebilecek bu dönemde yazılmış bu metinlerin; Türk dilinin klasik yazı dilleri olan Çağatay Türkçesi ve Osmanlı Türkçesinin yoğun etkilerinin bulunduğu karışık lehçelilik özelliği gösteren eserler olduğu görülür. Söz konusu eserlerden biri de No’man Samanî tarafından kaleme alınmış olan Tefsîr-i No’mânî’dir.
Tefsîr-i No’mânî, adından da anlaşılacağı üzere Tatarca bir Kur’an-ı Kerim tercümesidir. Söz konusu eser yakın zamanda Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğretim üyesi Ahmet Turan Türk tarafından bir çalışmaya konu edilmiş ve Erken Dönem Tatar Türkçesine Ait Çok Lehçeli Bir Metin Tefsîr-i No’mânî başlığı ile Eylül 2020’de Paradigma Akademi Yayınları arasında basılmıştır. Bu yazıda ilgili eser tarafımızca tanıtılıp değerlendirilmiştir.
Tatar Türkçesi Tefsîr-i No’mânî No’man Samanî Çok Lehçelilik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Yayın Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 4 Sayı: 1 |