Eskiçağ’da bir tanrı ya da tanrıçaya adanmayla ortaya çıkan kutsal köle statüsü, beraberinde birtakım ayrıcalık ve aynı zamanda yükümlülükler getirmiştir. Adanılan tanrı ve tanrıçaya göre tapınak hizmeti değişebildiği gibi farklı coğrafyalarda farklı şekillerde gerçekleşen adanma biçimleri de kutsal kölelerin hem sosyal ve hukuki statülerinin hem de görevlerinin değişmesine neden olmuştur. Genel literatüre göre, kutsal köleler bazen kültsel ritüellerde rahip ve rahibelere eşlik etmiş, kurban törenlerini yönetmiş, bazen büyük tapınak arazilerinin işletilmesi, tapınakların inşa ve bakımı gibi birtakım görevlerde rol almış, bazen de tapınağın bulunduğu kentin sosyo-ekonomik durumuna bağlı olarak fahişelik yapmış ve tapınağa gelir sağlamıştır. Bu makalede, bütün bu durumların hangi koşul ve kriterlere bağlı olarak ortaya çıktığı, kutsal köle anlamında kullanılan hierodoulos ve hetaira statüleri üzerinden ele alınarak eski edebi, epigrafik ve papirolojik kaynaklar ışığında değerlendirilecektir.
Yok
Yok
Yok
The status of sacred slavery, which emerged with devotion to a deity in Antiquity, brought some privileges and obligations at the same time. As temple service can change according to the deity to whom it is dedicated to, the forms of dedication that take place in different ways in various lands have caused both the social and legal status of the sacred slaves to change, as well as their duties. According to the general literature, sacred slaves sometimes accompanied priests and priestess in cult rituals, directed sacrificial ceremonies, at times took part in some tasks such as the operation of large temple lands and, the construction, and maintenance of temples, and sometimes acted as prostitutes and provided income for the temple depending on the socio-economic situation of the city where the temple was located. In this article, the conditions and criteria of all these situations will be evaluated in light of the ancient literary, epigraphic, papyrological, and modern sources by considering the terms hierodoulos and hetaira, which are used in the sense of sacred slave
Yok
Yok
Yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Yayımlanma Tarihi | 9 Şubat 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 27 |
Since 1955
Anadolu Araştırmaları – Anatolian Research https://dergipark.org.tr/tr/pub/iuanadolu / https://iupress.istanbul.edu.tr/tr/journal/anar/home