İslâmiyet’ten sonra İran’da özellikle Selçuklu Türkleriyle birlikte devam eden ve daha da çoğalmaya başlayan mimari ürünler, XIX. yüzyılın
sonlarına kadar gelişimine devam etmiş ve komşu coğrafyalarla özellikle Orta Asya ve Afganistan mimarisiyle iç içe olmuştur. XIX. yüzyılın
ikinci yarısından itibaren İran’da son yerli monarşi otorite olan Türk Kaçar devletinde güçlü bir şekilde faaliyet göstermeye başlayan Birleşik
Krallık’ın (Britanya) sömürgeci politikaları, İran’ı neredeyse arka bahçesi haline getirmiş, devletin varlığını güçsüz kılmaya başlamıştır. Bu
doğrultuda Hindistan’da Birleşik Krallık tarafından daha önceki yüzyıllarda kurulmuş olan Doğu Hint Şirketi vasıtasıyla 1857 yılında Türk
Babür Devleti de ortadan kaldırılarak Hint-Avrupa sömürgeciliğine yeni alanlar açılmıştır. Bu eksende Avrupa’daki romantik asimilasyoncudışlayıcı
Hint-Avrupa milliyetçiliği, önce Doğu Hint Şirketi ve daha sonra İngiliz Hindistan’ı aracılığıyla XIX. yüzyılda İran’da “meşrutiyet
harekâtı” gibi faaliyetlerle güçlenmiş ve gelişimine devam ederek 1926 yılında Kaçar devletini ortadan kaldırarak bugünkü anlamda İran
ulus-devletinin temelini oluşturmuştur. Yeni kurulmuş olan ulus-devlet sayesinde İngiliz Hindistan’ı ile sıkı ideolojik ve örgütsel bağları
olan Hindistan Zerdüşt Parsîleri’nin o dönemdeki güçlü ekonomik faaliyetlerine özellikle inşaat ihalelerine uygun zemin oluşturulmuştur.
Pehlevi devleti Kaçar dönemine ait mimari yapıların birçoğunu sözde “gericiliği temsil ettiğinden” yıktırarak, İran’ın İslamiyet öncesi mimari
unsurlarına başvurmuş, mimari ürünlerini yeni kurulmuş olan ulus-devletin idelojik süzgecinden geçirerek, Zerdüşt dininin temsili olan
Furuher simgesinden, Ahameniş ve Sâsâni mimarisinin süslerine kadar binaların cephelerini biçimlendirmiştir. Bu biçimlendiriliş veyahut
canlandırmacılık iki farklı tarzda uygulanmıştır: 1. Sasani-Ahameniş mimarisindeki cephe öğelerinin simgesel olarak kullanıldığı binalar. 2.
Sasani-Ahameniş mimarisindeki cephe düzeninin birebir olarak taklit edildiği binalar.
The geography of Iran throughout the history of humanity has hosted different civilizations with their products and among these, the
architectural products have been the dominant facts. After Islam, especially with the Seljuk Turks, these architectural products continued
to increase in number and develop in terms of form, were interwined with neighboring geographies like Afganistan and Centeral Asia
until the 19th century. Since the second half of the 19th century, initiatives based on the colonial policies of Great Britain began to operate
strongly in the state of Turkic Qajar that was the last native monarchy authority in Iran. These influences of Great Britain had almost taken
Iran under its authority and begun to weaken the state’s power. By the time 1857, the Turkic-Mughal state was abolished by the East
Indian Company (established by Great Britain in India in the previous centuries) and new fields of Indo-European colonialism were opened.
Thereupon Indo-European Nationalism that was the product of European romantic assimilationist mentality, strengthened its authority
first through the East Indian Company and later through British India with activities such as “Constitution Movement” in Iran. So by these
interventions the state of Qajar was overthrown and the modern Iranian nation-state -known as Pahlavi- was established in 1925. The new
nation-state system created suitable groundwork to economical activities and construction bids of the “Zoroastrian Parsis of India” who
had strict ideological and organizational relations with British India. After destroying the majority of the architectural products belonging
to the Qajar era because of –as they say- “representing the obscurantism”, the Pahlavi state reverted to the pre-Islamic architectural
elements of Iran, from the Forouhar symbol of Zoroastrian religion to the exterior appearance of the Achaemenid and Sasanid architectural
products to decorating the facades of buildings by passing them through the ideological filter of the established nation-state. This forming
or revivalism was implemented in two different ways: 1. Buildings where the facade elements of Achaemenid-Sasanid architecture were
used symbolically. 2. Buildings where the facade order of the Achaemenid-Sasanid architecture were imitated exactly.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | MAKALELER/ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | January 31, 2019 |
Submission Date | July 16, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 11 |