Osmanlı Klasik Dönemi’nin başarılı ticaret adamlarından Rüstem Paşa’nın, önemli ticaret noktalarına inşa edilmiş İstanbulEminönü ve Tekirdağ-Rodosçuk’taki Rüstem Paşa camileri, pek çok yönden benzer özellikler göstermekle birlikte bazı yönlerden de farklılaşmaktadır. Bu çalışmada, her ikisi de Mimar Sinan tarafından tasarlanan yapıların biçimlenme özellikleri incelenmiş, benzerlik ve farklılıklarının ortaya çıkmasına sebep olan etmenler, camilerin Mimar Sinan camileri plan tipi gelişimi içerisindeki yerleriyle yapıların konum, planlama, malzeme ve cephe özelliklerine bağlı olarak irdelenmiştir. Sonuçta kara ve deniz üzerinden ticaret yapılan, stratejik noktalarda konumlanmış bu camilerin tasarımında, mimarının aynı olmasına rağmen, bazı zorlayıcılıkların önemli rol oynadığı görülmüştür. Bunlar, yapının konumu, konuma bağlı olarak şekillenen mimarisi, baninin vefatından önce veya sonra yapılmış olması, süsleme öğelerinin kullanımında yöresel etkiler ve yapı malzemeleri şeklinde sıralanabilir. Yaklaşık on yıl arayla inşa edilmiş olan camilerin her ikisi de kubbeli, çift revaklı ve tek minarelidir. İstanbul’daki cami, payitahtın en geniş kubbeli veziriazam camisi olması, yoğun çini kullanımı ve mimarisinde kullanılan diğer süsleme öğeleri göz önüne alındığında döneminin ünik örneklerindenken, Tekirdağ’daki cami mimari özelliklerine bağlı olarak daha taşralı bir karakter sergilemektedir.
Yazar bu çalışma için finansal destek almadığını beyan etmiştir.
The mosques of Rüstem Pasha, one of the most successful businessmen of the Ottoman Classical Period, located in Istanbul-Eminönü and Tekirdağ-Rodosçuk, show similar features in many ways but also differ in some respects. In this study, the formation features of these mosques both of which were designed by Architect Sinan, are examined, and the factors causing similarities and differences are analized according to the position of the mosques in the plan type evolution of Architect Sinan’s mosques and also according to the location, planning, material and facade characteristics of the buildings. This study concludes that, despite the architect of both mosques being the same person, some challenging factors played an important role in the design of the mosques, both of which are located at strategic sea and land trading point . The afore-mentioned challenging factors are the location of the buildings and their architecture in the light of this location, the fact that they were built before or after the death of the ban, and local influences on the use of ornamental elements and building materials. Both of the mosques are domed, double-porticoed and single-minaret and were built at about a 10 year interval. While the mosque in Istanbul is the largest vizier mosque of payitaht with a dense usage of tiles and other ornamental elements used in its architecture, the mosque in Tekirdağ displays a more provincial character, as seen in its architectural features.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER/ARTICLES |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2020 |
Gönderilme Tarihi | 3 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 13 |