In the study, nine metal cross samples at Bursa Archaeological Museum were analyzed. Before the introduction of these works, the use of the cross form in the historical process and its importance in terms of the Christian belief were emphasized. In the next stage, the reflections of the cross form on the Byzantine metal art were discussed. The aim of the study was to analyze the reflections of the cross form, which is one of the most important means of representation of Christianity, on the Byzantine metal art. The works in the museum were grouped by considering their usage patterns as well as their forms and technical features. The works discussed within the scope of the study are used as reliquary and pendant crosses. Four of the crosses were considered as reliquary and the others were considered as pendants. Some samples could not be identified in terms of decoration since the crosses were damaged over time. While decoration elements were observed in two of the reliquary crosses, writing and geometric motifs could be found in only one of the pendant crosses. While the casting technique was used in shaping the crosses made of bronze material, the engraving and low relief techniques were used together in their decorations. The scenes and saint figures of Christian iconography are included in reliquary crosses. The analyzed samples have the forms of Latin and Greek crosses by their shapes. The crosses at Bursa Archaeological Museum were compared with similar samples found in the museums in different regions of Anatolia. Thus, it was attempted to obtain data that can help with the stylistic features and dating of these works. There was a general view that the metal crosses, which are the subject of the article, could be dated between the 9th and 12th centuries.
Teşekkür: Bursa Arkeoloji Müzesi’nde gerçekleştirmiş olduğumuz çalışmalar esnasında gerekli kolaylığı sağlayan ve desteklerini esirgemeyen müze müdürlüğüne ayrıca eserlerin çalışılmasında kolaylık sağlayan uzman arkeolog Ebru DUMLUPINAR’a teşekkür ederim. Acknowledgment: I would like to thank the directorate of the museum, who provided the necessary convenience and support during the works we conducted in Bursa Archaeological Museum, and also to expert archaeologist Ebru DUMLUPINAR, who provided convenience in the study of the works.
Çalışma kapsamında, Bursa Arkeoloji Müzesi’nde yer alan dokuz adet madeni haç örneği incelenmiştir. Söz konusu eserlerin tanıtımından önce, haç formunun tarihi süreç içerisindeki kullanımı ve Hristiyan inancı açısından önemi üzerinde durulmuştur. Daha sonraki aşamada ise haç formunun Bizans maden sanatına yansımaları konu edilmiştir. Çalışmanın amacı, Hristiyanlığın en önemli temsil araçlarından olan haç formunun Bizans maden sanatına yansıma şekillerini irdelemektir. Müzedeki eserler, form ve teknik özelliklerinin yanı sıra kullanım şekilleri de göz önüne alınarak gruplandırılmıştır. Araştırma kapsamında ele alınan eserler, röliker ve pandantif haç olarak kullanılmaktadır. Haçlar zamanla tahribata uğradıkları için bezeme açısından bazı örnekler tanımlanamamıştır. Röliker haçlardan iki tanesinde bezeme unsuru görülürken, pandantif haçlarda ise yalnızca birinde yazı ve geometrik motiflere rastlamak mümkün olmuştur. Bronz malzemeden yapılan haçların şekillendirilmesinde döküm tekniği, bezemelerinde ise kazıma ve alçak kabartma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Röliker haçlarda Hristiyan ikonografisine ait sahnelere ve aziz figürlerine yer verilmiştir. İncelenen örnekler Latin ve Yunan haçı formuna sahiptirler. Bursa Arkeoloji Müzesi’ndeki haçlar, Anadolu’nun farklı bölgelerindeki müzelerde bulunan benzer örnekler ile karşılaştırılmıştır. Böylece söz konusu eserlerin üslup özellikleri ve tarihlendirilmelerine yardımcı olabilecek veriler elde edilmeye çalışılmıştır. Makalenin konusunu teşkil eden madeni haçların 9.-12. yüzyıllar arasına tarihlendirilebileceği noktasında genel bir kanı oluşmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | MAKALELER/ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | July 29, 2022 |
Submission Date | March 28, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 18 |