Tanzimat
sonrası yabancı şirketlerle Osmanlı Hükümeti arasındaki ilişkiler
geliştirilerek ortak yatırımlar yapılması söz konusu olmuştur. Sanayi
devriminin getirdiği yenilikler neticesi olarak ortaya çıkan ve Osmanlı
toplumunda da gelişen dünya ile birlikte ihtiyaç olarak görülen; telgraf,
elektrik, demiryolu, fabrikalar vs.’nin ülkeye kazandırılması planlanmıştır. Bu
planların tabii bir sonucu olarak Tanzimat sonrası yabancı şirketlerle Osmanlı
Hükümeti arasında ilişkiler geliştirilerek ortak yatırımlar yapılması söz
konusu olmuştur. Bu durum hem Batı bürokrasinin gerektirdiği yasa ve
anlaşmalara bağlı kalarak hem de Osmanlı bürokrasinin nizamlarına uygun olarak
yapılmasını zorunlu kılmıştır. Ancak ikili anlaşmalarla hazırlanan
mukavelenamelerde sadece yabancı dilin kullanılması bürokraside birçok sorunu beraberinde
getirmiştir. Antlaşma hükümlerinin farklı anlaşılması, özellikle Batılı
şirketlerin mukavelede yer alan maddeleri kendi lehlerine yorumlamaları devleti
ekonomik açıdan birçok zarara uğratmıştır. Osmanlı Devleti bu durum karşısında,
mukavelelerde yer alan maddelerdeki dil kaynaklı belirsizliği ortadan kaldırmak
için yabancı şirketlerle yaptığı yatırım işlerinde yabancı dilin yanında
Türkçenin de kullanılması kararını almıştır. Bu çalışmada yabancı şirketlerle
yapılan yatırım antlaşmalarının bürokrasisi ve Türkçenin bu antlaşmalarda
kullanımı hakkında alınan kararlar ile uygulama şekilleri, Başbakanlık Osmanlı
Arşivi’nde yer alan belgeler temelinde ele alınıp incelenecektir.
After the
Tanzimat, making joint investments with foreign companies after developing
relationships have been said. The innovations of the industrial revolution
emerged as a result of the need in Ottoman society and is seen as the
developing world; the Telegraph, Electricity, railways, factories wait for-it
is planned to equip students in the country. In this case, both adhering to the
law and the agreement requires Western bureaucracy has made it compulsory to be
made in accordance with the order of the Ottoman bureaucracy. However, the two
agreements are prepared with only the use of the foreign language in the Act
has brought many problems in the bureaucracy. A different understanding of the
contract provisions, especially Western agents under the articles of
association of the company the state from the economic point of interpretation
in their favor, and inflicted many losses. The Ottoman state in this situation,
the contract contained in the source language in order to eliminate such
ambiguity in the use of Turkish as a foreign language with foreign companies in
investment was made on. In this study, foreign companies in investment treaties
and in the Treaty of the Turkish bureaucracy with decisions about the use of
application forms, on the basis of the documents in the Ottoman Archives of the
Prime Ministry will be analyzed and discussed.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 5 Sayı: 2 |