Kayaköy Polyesi Fethiye’nin 6 km güneyinde deniz seviyesinden 140 m yükseklikte, 5 km uzunluğunda, 2 km eninde ve 5 km2 alana sahip dolomitler içinde oluşmuş dış drenaja kapalı tipik bir karstik depresyondur. Kayaköy Polyesi Havzası ise 43 km2 alan kaplayıp doğuda yer alan Ovacık-Hisarönü ovalarını da kapsar ve havzanın suları polyenin batısında tespit edilen iki düden ile dış drenaja bağlanır. 31 Ocak 2019 tarihinde Fethiye ve yakın çevresinde aşırı yağışlar sonucu Kayaköy Polyesi’nde oluşan taşkın, yerleşmeler ile tarım alanlarını sular altında bırakmış, taşkının etkisi birkaç ay süre ile devam etmiştir. Bu taşkının afete dönüşmesinde yağış faktörü, karstik süreçler ve arazi kullanım özelliklerinin etkilerini araştırılmış ve çözüm önerileri getirilmiştir. Bu kapsamda arazi çalışmaları, insansız hava aracı, uydu görüntüleri ve meteoroloji istasyonlarının verilerinden elde edilen mekânsal veriler coğrafi bilgi sistemleri kullanılarak analiz edilmiş, sonuç harita ve çıktılar oluşturulmuştur. Elde edilen veriler sonucunda taşkının oluşmasında kısa sürede gelişen kuvvetli sağanak yağışların yanında havzadaki hızlı yapılaşma sonucunda doğal sızma ve eğim koşullarının değişmesi, taşkın koruma yapılarının işlevini yitirmesi, düdenlerin tıkanması ya da beton kuyulara dönüştürülmesi etkili olmuştur. Taşkın oluşumunu tetikleyen bu yanlış arazi uygulamaları devam ettiği sürece taşkının tekrarlanabileceği sonucuna varılmıştır.
Kayaköy Polje is a typical karst depression 6 km south of the city of Fethiye, extending for a length of 5 km, with a width of 2 km, and covering an area of 5 km2 at 140 m from the sea level. On January 31, 2019, heavy rainfall occurred in Fethiye, which is on the southwestern coast of Turkey, flooding settlements and agricultural areas on the nearby Kayaköy Polje. Following the process whereby a flood escalates into a disaster, a study was performed to investigate the roles of precipitation, karst processes, and land use, and solutions were proposed. Within the scope of the land surveying work that followed, the spatial information obtained with the help of drones, satellite images, and data collected by meteorological stations were analyzed using geographic information systems to create maps and other outputs. These findings implicated rapid development in the basin, in addition to the strong torrents that accelerated in a very short time, causing flooding in the region. The development activities altered the natural drainage and slope conditions, rendering flood protection structures useless, clogging sinkholes, or turning them into concrete wells. It was concluded that as long as improper land use, which triggered the flood, continued, flood and other disasters were bound to repeat.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 41 |