İngiliz yazar
Peter Ackroyd’un 1987’de yayımlanan Chatterton
romanı, çeşitli karakterlerin kişisel tarihlerini ya da kişi, nesne veya
olguların tarihlerini arayışları yoluyla, sanatsal bir yapıtın var oluş
özelliklerini irdeleyen bir metin olarak karşımıza çıkar. Yapıt, tarih
arayışlarında karakterleri kendi hedef tanımları açısından başarısız gösterir;
peşine düşülen ya da söz edilen tarih öğrenilemez ya da oluşturulamaz.
Postmodern bir algıyla, araştırma ve yaratma kendine gönderge oluşturur. Chatterton romanı, böylelikle, gerek
tarihin gerek sanatsal ürünün, bunları ortaya koyan yaratıcı ya da bunlarla
zihinsel bağlantısı olan izleyici açısından var olmalarını yüceltir. Roman,
postmodern bakış açısı içinde, yapı, anlam, gerçeklik, görecelik, sözün gücü ve
sınırları, yapaylık, parçalanma, zamansızlıkta kaynaşma gibi kavram ve
oluşumlar üzerine eğilir. Sanat yapıtını ve gerçeklik anlayışını bir
yapılandırma olarak odağa alıp bunların kurmaca yönlerine dikkat çeker ve
bunları özerk sistemler olarak gösterir. Tanımlanabilir, yerleşik dış gerçeklik
ve değerler temelindeki liberal hümanist geleneğe bir karşı duruşu taşıyor
görünür. Ancak, yapıt, görecelik ve manâsızlık bulgulayan postmodern anlayışa
da kendiliğinden bir tepki inşa ederek, aslında postmodern duruşun da içerdiği,
varlığı ve var olanı kabullenme özelliği ve söylemiyle, anlam ve tanım
arayışını tarih ve sanat ürünü kapsamında onaylar ve bir bakıma yüceltir.
Çağdaş İngiliz yazını Peter Ackroyd Chatterton kurmaca ve tarih postmodernizm
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Sayı: 30 |