Yazıda ilkin incelenen Kafka’nın Dava adlı romanındaki “yasa” ile ilgili pasajdan şu sonuçlar çıkarılır: Adalet bir olanak olarak kalmamalı, yasanın kaçınılmaz olarak getirdiği şiddet sınırlanmalıdır. Bireyde yasayan, adaletle ilgili kollektif bellek, daima bir yadsımanın, adaletsizliğin belleği olmuştur. O zaman yasanın kendisi adaleti ye- rine getirerek yeni bir bellek yaratmalıdır. Yazı bu sorunu, 1928 Türk Harf Devrimi örneği üzerinde ve J.Derrida’nın adaleti bir yapı-sökümü olarak tanımlamasından yola çıkarak tartışmaktadır.
An analysis of the famous passage concerning “law” in Kafkas The Trial leads to the following conclusions: if justice is not to remain a mere possibility, the inescapable violence of the law must be limited. The collective and individual memory of justice is always a memory of a negation, of an injustice. Therefore it is the responsibility of the law itself to create effectively a new memory of justice. This problem is discussed, using the example of Law 1928 concerning ‘The Turkish Alphabet Revolution’, on the the basis of the definition of justice as a deconstruction by J. Derrida.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 35 |