Malcolm Lowry’nin 1936–1944 yılları arasında yazdığı Yanardağın Altında romanında söylenceler ve sembollerle, başkarakter Geoffrey Firmin’in hayatta iken yaşadığı sembolik ölümden fiziksel ölümüne olan yolculuğu betimlenmektedir. Romanda, hayat ve ölüm sürekli bir mücadele halinde olup, yaşamdaki sembolik cehennem ile, cehennemdeki sembolik yaşam arasında hemen hemen hiç fark yok gibidir. Geoffrey Firmin’in kendine ve topluma yabancılaşması, kendini hem fiziksel hem de psikolojik olarak sürgünde hissetmesi, fakat buna karşılık yavaş yavaş kimliğinin ve bedeninin yok olmasına karşı koyamaması olayların başlangıcından sonuna kadar cennet ve cehennem imgelemeleri doğrultusunda ölümü çağrıştırır. Yanardağın Altında romanının başlığı da, Geoffrey Firmin’in hayatının başlangıcından itibaren karşılaştığı birtakım olaylar, etrafındaki kişilerin ikiyüzlülüğü, politik çekişmeler ve 2. Dünya Savaşı’nın tahrip edici sonuçları yüzünden hayatında asla cehennemden kurtulamayacağını gösterir. Bedeni ve benliği savaşın bu yıkıcı özelliklerinden dolayı parçalanmıştır. Diğer taraftan da bu kadar yozlaşma ve ikiyüzlülük arasında Geoffrey’nin, romanın başından sonuna kadar davranış ve düşünceleriyle uyumlu bir karakter olması aslında cehennemde başlayan ve cehennemde sonlanan bu olay örgüsünde tek dürüst ve tutarlı olan karakterin kendisi olduğunu gösterir
Yanardağın Altında Malcolm Lowry ölüm yabancılaşma kimlik krizi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2012 |
Gönderilme Tarihi | 20 Mart 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 23 Sayı: 2 |