Lafızlar içimizde saklı anlam hazinesini gösteren birer şifredir. İçimizde cereyan eden duygu ve düşünceleri lafızlar sayesinde dışarı vurur, manaya deyim yerindeyse hayatiyet kazandırırız. Lafızlar manayı kuşatan, sarıp sarmalayan kıyafetlerdir. Lafız içimizdeki anlamı ne eksik ne fazla yani tam olarak yansıtırsa buna “lafız-mana uyumu” denir. Bu, usulcüler tarafından delâlet-i mutâbaka diye adlandırılan durumdur. Lafız içimizde var olan anlamın bir kısmına aracılık ediyorsa buna delâlet-i tedammun denir. Lafız bazen de aralarında nedensellik ilişkisi bulunduğu için anlamın dışına taşar, yani lafzın ifade ettiği şey yalın anlamının çok ötesine geçer ki bu durum da delâlet-i iltizâm adıyla anılır. Lafzın bu kullanımlardan hangisini ifade etmesi gerektiğini hiç kuşkusuz konuşan veya yazan belirleyecektir. Ancak bu konuda “muktezâ-i hâl” denilen durum ve vaziyetin gerektirdiği şekle uygun konuşma birtakım şartlarla kısıtlanmıştır. Bu şartlar en geniş anlamda belâgat olarak ifade edilmektedir. Daha özel anlamda “ilm-i beyân” denen ve lafızların kullanımını, kullanımın sonuçlarını ve hangi anlama delâlet ettiğini ele alan fenomen hakikat veya mecâz diye karşımıza çıkar. Hakikat daha çok sözlük anlam denen olguyu çağrıştırmakta olup, doğrudan belâgatin konusu değildir. O halde lafzın hakikî anlamının dışında ilave başka anlamlar ifade etmek için kullanılması yani “mecâz” çalışmamızın ana eksenini oluşturmaktadır. Bu çalışmada beyân ilmi açısından kullanılan lafızların hakikat-mecâz olarak tasnifi, mecâzî lafızların neler oldukları ve mecâz kullanımının hangi şartlarda hakikatten daha beliğ olduğu konusunu üzerinde durulmuştur.
yok
yok
Emeği geçen tüm hocalarıma teşekkür ederim.
Words are like codes that reveal the treasure of meaning buried deep within us. We express the feelings and thoughts that emerge within us through words, thus giving life to meaning. When wording reflects our inner meanings, it is referred to as word-to-meaning harmony. The Methodists call it dalalat of motaabakah/indication of signification conformity. If words indicate a part of the meaning within us, it is called dalalat of tadamun/indication of the inclusion. Because there is a causal relationship between words, words can occasionally go beyond literal meanings, which is also known as the dalalat of iltizam/indication of commitment. These are issues that are undoubtedly determined by the speaker or author. However, under certain conditions, the situation called muqtada al-hal/suitability of meaning for the situation and speaking in accordance with the form required by the situation are restricted. These conditions are expressed as rhetoric in the broadest sense. More specifically, the phenomenon of semantics deals with the use of words, their consequences, and the meanings they convey as truth or metaphor. Truth evokes the phenomenon of lexical meaning and is not the direct subject of rhetoric. However, using words to express meanings in addition to the literal meaning—namely, “metaphor”—constitutes the primary focus of our study. In this study, the classification of words used in terms of declaration science as “truth” and “metaphor,” metaphorical words, and the conditions under which the use of “metaphor” is more meaningful than “truth” are all highlighted.
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 28 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |