The Islamic world has mostly remembered Persian polymath ‘Omar Khayyām of Nīshāpūr (d. 526/1132 [?]) as a“Graeco-Arabic philosopher”(faylasūf) who also produced works in mathematics, theoretical astronomy, and astrology—not particularly in poetry. Yet Khayyām’s achievement of worldwide recognition as a poet goes back to nineteenth century London, where Edward FitzGerald’s translations of his poetry into modern English led him to be hailed as one of the greatest poets of all time. After briefly discussing the contributions Khayyām has made in the fields of philosophy and mathematics through new studies that have been made available, this article will analyze quatrains that Khayyām infused with Graeco-Arabic philosophical vocabulary. With an attempt to emphasize the Avicennan aspects of Khayyām’s worldview, this article will examine the earliest quatrains attributed to the poet with the aim of discovering new ways of commenting on his poetry. Certain philosophical terms with their bases in ontology, cosmology/cosmogony, epistemology, and physics, such as jawhar (substance), wujūd (existence), falak (the heavens), ma‘lūm (the object of knowledge), qadīm (the pre-eternity of the world), as well as the post-classical method of scholarly arbitration, taḥqīq (verification), are common features of the quatrains attributed to Khayyām. Disregarding the Sufi rogue (rind) image, as well as the mystical connotations displayed in Khayyām’s verses, this article focuses on the Graeco-Arabic philosophical references presented in these quatrains by contextualizing these references through doctrines in relevance at the time when Khayyām was writing.
The ruba‘iyāt of ‘Omar Khayyām Philosophical references in classical poetry Textual commentary Graeco- Arabic philosophy Avicennan thought The sociotype faylasūf ruba‘iyāt translations Agnosticism
Günümüzde genellikle şair olarak tanınan Nişaburlu ‘Ömer Hayyâm (ö. 526/1132 [?]) Şark dünyasında öncelikle bir İbn-i Sînâcı bir feylesûf, matematikçi ve astronomi uzmanı olarak bilinirdi; şair olarak değil. Oysa Hayyâm’ın dünyaca tanınan bir şair olarak anılmasının, yani İslam kültürü dışındaki geleneklerde kanonlaşmasının hikayesi on dokuzuncu yüzyıl Londra’sında yeni bir hayat kazanmasıyla başlıyor. Bu yazıda Hayyâm rubailerinin on dokuzuncu yüzyılla birlikte çeşitli Avrupa dilleri, Farsça ve Osmanlıca/Türkçedeki alımlanışına değinildikten sonra Hayyâm’ın çeşitli ilmî alanlardaki (felsefe başta olmak üzere matematik ve mimarideki) katkılarından bahsedilecektir. Yazının ikinci kısmında ise Hayyâm’ın şiirlerindeki Greko-Arap felsefî göndermeler öne çıkarılarak kendisine atfedilen sahih rubailerde zikredilen sav ve doktrinleri İslam düşünce tarihindeki felsefe/hikmet geleneği bağlamında ele alınacaktır. Aşağıda alıntılanan rubailerinde geçen cevher, vücûd, felek, ma‘lûm, kadîm/ hadîs ve tahkîk gibi teknik felsefe terimleri döneminin düşüncesi bağlamında ele alındığında karşımıza İslam dünyasının felsefecilerinin sav ve kanıtlarını eleştiren bilinemezci bir feylesûf Hayyâm portresi çıkıyor. Bu yazıda Hayyâm rubailerinde geçen rindlik ve tasavvufa dair ögeler kasıtlı olarak göz ardı edilecek ve Hayyâm’ın şiiri İbn-i Sînâcı felsefe bağlamında anlaşılmaya çalışılacaktır.
Ömer Hayyâm rubaileri Şiirde felsefî göndermeler Metin şerhi Greko-Arap felsefesi/İbn-i Sînâcı düşünce Feylesûf Rubai çevirileri Bilinemezcilik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |