Ibn al-Jazari (d. 833/1429) was one of the prominent scholars of the 15th century, who came to the fore in the field of qira’at (the science of Quranic recitation) and specialized in many fields such as hadith, Islamic jurisprudence, and Arabic. He was a distinguished and prolific scholar in the field of the qira’at of the Qur’an; hence, he was regarded as the ultimate authority on these matters. A compulsory relationship exists between the qira’at and the Arabic language because the Quran is in Arabic. İbn al-Jazari also had competency in the Arabic language and literature. The fact that some of his 100 works and treatises on qira’at, hadith, prophetic biography, history, and hagiography are directly related to the Arabic language and literature can be seen as a natural result of this inevitable relationship between Arabic and gira’at. In this study, after a brief introduction on the qira’at–Arabic grammar relationship, the works on the Arabic language and literature attributed to Ibn al-Jazari are considered and evaluated, especially, the attribution of Kâşifü’l-hasâsa an elfâzi’l-Hülâsa and the Alfiyyah commentary to Ibn al-Jazari. Second, en-Neşr fi'l-kââti'l-asr (ed. Ali Muhammed ed-Dabbâ’, Beirut ts.), one of Ibn al-Jazari's most famous works in the field of qira’at, is studied to determine the relationship between recitation and language and thus the importance of Ibn al-Jazari in the Arabic language and literature.
XV. asrın önemli ilim adamlarından biri kabul edilen İbnu’l-Cezerî (ö. 833/1429) kıraat alanında temayüz etmekle beraber hadis, fıkıh ve Arap dili gibi pek çok alanda kendini yetiştiren ve kazanımlarını eserlerine yansıtan çok yönlü bir âlimdir. Kıraat alanında otorite sayılan İbnu’l-Cezerî’nin bu alanda yetkin olmasının en temel sebeplerinden biri hiç kuşkusuz Arap dili ve edebiyatına olan vukûfiyetidir. Dolayısıyla kıraat ilmi ile Arap dili arasında zorunlu bir ilişki söz konusudur. İbnu’l-Cezerî’ye ait kıraat, hadis, siyer, tarih ve tabakâta dair 100’e yakın eser ve risalelerin birkaçının doğrudan Arap dili ve edebiyatıyla ilgili olması bu zorunlu ilişkinin doğal bir sonucu olarak görülebilir. Bu çalışmada, İbnu’l-Cezerî’nin dilciliği kıraat-nahiv ilişkisine dair kısa bir girişten sonra öncelikle İbnu’l-Cezerî’ye nispet edilen Arap dili ve edebiyatına dair eserlerin durumu değerlendirilecek, akabinde Kâşifü’l-hasâsa an elfâzi’l-Hülâsa isimli Elfiye şerhinin İbnu’l-Cezerî’ye nispeti tetkik edilerek ele alınacaktır. İkinci olarak ise İbnu’l-Cezerî’nin en meşhur kıraat eserlerinden biri olan en-Neşr fi’l-kırââti’l-aşr adlı eseri kıraat-dil ilişkisi dikkate alınarak incelenecek, böylelikle İbnu’l-Cezerî’nin Arap dili ve edebiyatındaki yeri ve önemi tespit edilmeye çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 37 |