Şark İslam edebiyatı sanatkârlarının çalışmaları, eserlerinde dağınık olarak yer alan poetik verilere rağmen eser vücuda getirme anlayışları ve yöntemleri bakımından pek fazla incelenmemiş hatta ihmal edilmişlerdir. Bu manada ihmal edilen sanatkârlardan biri de Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî’dir. Onun gerek Mesnevî ve gerekse Dîvân-ı Kebîr’inde çok sayıda poetik beyit bulunmaktadır. Daha önce bu konuda Mesnevî kitabı üzerine bazı çalışmalar yapılmış ama Dîvân-ı Kebîr’inde de çok sayıda poetik beyit bulunmasına rağmen bu eser üzerinde durulmamıştır. Hâlbuki klasik dönem eserlerinin bu gözle değerlendirilmeleri, sadece bugünün okuyucuları değil yazarları için de önemlidir. Dünyada sanat eserlerine dönük yeni yaklaşım biçimlerinin geliştiği günümüzde, edebiyatımıza ve sanatkârlarımıza ilişkin sadece klasik dönemde ortaya konulan perspektifi tekrar ederek bugünün insanına ve özellikle çocuklarına klasik çalışmalarımızı taşıyamayacağımız ortadadır. Konu üzerinde kafa yormak ve bunun için yeni yollar aramak, edebiyat geleneğimizle bütünleşmemiz açısından büyük önem taşımaktadır. Mevlânâ, söze büyük değer vermekle birlikte hissiyatını ve düşüncelerini anlatabilmek için ses ve kelimeleri aşmaya, kabuğu kırmaya ve sınırları ortadan kaldırmaya yönelir. Üzerinde durulması gereken önemli ve heyecan verici başlıklardan biri de Mesnevî ile Dîvân-ı Kebir’in kitaplaştırılma süreçleri, dönemin siyasî ve sosyokültürel yapısının eser üretmeye etkisi, bu iki eserin şiir sanatı bakımından benzerlikleri ve farklılıklarıdır. Mevlânâ’nın gazellerinin özellikle makta beyitlerinde karşımıza çıkan poetik beyitleri de biz okuyuculara özel bir mesaj taşımaktadır.
HAYIR
HAYIR
Despite the scattered poetic data in their works, the works of Eastern Islamic literature artists have received little analysis, if any, in terms of their understanding and creation methods. Mevlana Celaleddin-i Rumi is one of the artists who have received little attention in this regard. There are numerous poetic couplets in both his Masnavi and Dīwān-e Kabīr. Some studies have explored the book of Masnavi on this subject before; however, this book has not been emphasized, despite many poetic couplets in Dīwān-e Kabīr. However, evaluating classical period works from this perspective is important not only for contemporary readers, but also for their authors. Today, as new ways of approaching works of art emerge around the world, we cannot convey our classical works to today’s people, particularly children, by repeating the perspective of our literature and artists from the classical period. Thinking about the subject and exploring new approaches is critical to our integration with our literary tradition. Despite his high regard for the word, Mevlana tends to transcend sound and words, breaking the shell and removing boundaries to express his feelings and thoughts. One of the most important and exciting topics to discuss is the collect into a book (bookization) processes of the Masnavi and Dīwān-e Kabīr, the impact of the period’s political and sociocultural structure on work production, and the similarities and differences between these two works regarding poetic art. The poetic couplets of Mevlana’s ghazals, particularly the maqta couplets, convey a special message to us readers.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 4 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 21 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 44 |