The aim of this study is to identity description on Istanbul that has been constructed through Istanbul Biennial, Istanbul was the capital city of various civilizations in history. Historical identity of Istanbul has been determined within the framework of political conflicts and tensions. Istanbul has a significant place in meetings, conflicts and tensions between East and West civilizations especially after the control of Ottomans on the city.
There are discussion on relationships between these two civilization in Western art history It is possible to meet images on Istanbul since Renaissance. These images which took different forms also include western perspective on East and identity descriptions. These images which represent oriental's thought continue to exist today. With this context it is possible to describe the bianel which have been realized since 1987 in Istanbul not an artistic movement but also as an area in which the identity of Istanbul has been reproduced both through old images and today's valid and accepted concepts. With this perspective it is possible to think bianel as an effort to describe the identity of city on the axis of continuity and change.
Bu çalışmanın amacı İstanbul Bienalleri üzerinden İstanbul'a dair inşa edilen kimlik tasvirlerini tanımlayabilmektir. İstanbul, tarih boyunca farklı uygarlıklara başkentlik yapmış bir kenttir. İstanbul'un tarihsel kimliği siyasi çatışma ve gerilimler çerçevesinde belirlenmiştir. Özellikle kentin Osmanlı denetimine girmesinden sonra Doğu ve Batı uygarlıklarının karşılaşma, çatışma ve gerilimlerinde İstanbul önemli bir yer tutmaktadır.
Batı sanat tarihi içinde iki uygarlığın ilişkileri üzerine güçlü temsil ve imgeler söz konusudur. İstanbul'a dair imgelere ise Rönesans'tan itibaren rastlamak mümkündür. Farklı dönemlerde farklı biçimler alan bu imgeler aynı zamanda Batı'nın Doğu'ya bakışını ve kimlik tanımlarını da içermektedir. Oryantalist düşünüşün uzantısı olan bu imgeler belli yönleriyle günümüzde de devam etmektedir. Bu bağlamda 1987 yılı itibariyle İstanbul'da gerçekleşen bienaller salt bir sanat hareketi değil, aynı zamanda İstanbul'un kimliğinin hem eski, hem de günümüzün makbul ve geçerli kavramları düzleminde yeniden üretildiği bir alan olarak tanımlanabilir. Bu yönüyle bienaller, kentin kimliğini süreklilik ve değişim bağlamında yeniden üretme çabası olarak da düşünülebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Kasım 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 3 Sayı: 24 |