mevalid-i selase-i tabiat gibi kendisine has kanunları bulunduğu fark olunma- ya başladı. Montesquieu, “kanunlar mahiyet-i eşyadan sadır olan zaruri nis- petlerdir” demekle kanun-ı tabiinin bu güzel tarifinin diğer şeyler gibi içtimai şeylere de kabil-i tatbik olduğunu pekala anlıyordu. Ve Ruhu’l-Kavanin (Esprit des lois) nam eserinin mevzuu da bilhassa müessesat-ı hukukiyyenin insanların ve muhitlerinin mahiyetinde ne suretle mündemiç olduğunu göstermektir. Biraz zaman sonra Condorcet, terakkiyat-ı beşeriyyenin hangi silsile dahilinde vukua geldiğini bulmak teşebbüsünde bulundu2. Bu, terakkiyat-ı beşeriyyenin tesadüfi ve gayr-i muttarit şeyler olmayıp muayyen sebeplere tabi olduğunu göstermek için en iyi bir tarik idi. Aynı zamanda iktisadiyyun, hayat-ı sınaiyye ve ticariyye vakıatının keşfetmiş olduklarını bile zannettikleri kanunlar tara- fından idare olunduğunu öğretiyorlardı. Bununlar beraber ve bu mütefekkir- Tableau des progrès de l’esprit humain
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Çevrimyazılar |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 3 Sayı: 28 |