This study aims to reveal how well Sema Kaygusuz’s literary works relate to the idea of civilization and claims that Kaygusuz’s works illustrate not only the ways in which civilization functions but also the places where it does not. They take a critical view of civilization in that way. The study argues that the author’s works draw attention to the artificiality of the borders on which civilization is based because of the works’ critical view of the concept of civilization and focuses on what kind of discontents this artificiality creates in human life. To show the different aspects of the relationship of Kaygusuz’s works with the concept, the first part of the the study touches on the civilization concept and the representation of civilized life in the author’s works. The second part demonstrates the discontents brought about by the operation of civilization as “oppressive power” in human life and their representations in the author’s works. The last part tries to determine the point of view on civilization in Kaygusuz’s works and to illustrate what kind of method they have adopted in dealing with the discontent in question. Thus, the study draws the conclusion that Kaygusuz’s works are not merely representation and defense of civilized life, but rather a literature situated at its borders. By this means, Kaygusuz’s works recognize the discontents caused by civilization in human beings and are positioned beyond civilization by trying to overcome those discontents in literary space.
Bu çalışmanın amacı, Sema Kaygusuz’un eserlerinin uygarlık kavramıyla nasıl bir ilişki kurduğunu ortaya koymaktır. Kaygusuz’un eserlerinde uygarlığın işleme şeklinin yanı sıra bu işleyişin insanlarda yarattığı huzursuzlukların sergilenerek uygarlığa eleştirel bir şekilde yaklaşıldığı fikrinden hareket eden bu çalışmada eserlerin nasıl dikkati uygarlığın dayandığı sınırların yapaylığına çektiğine, bu yapaylığın insan yaşamında ne gibi huzursuzluklar yarattığına odaklanılır. Kaygusuz’un eserlerinin kavramla kurduğu ilişkinin farklı açılarını göstermek amacıyla çalışmanın ilk kısmında uygarlık kavramına ve yazarın eserlerinde uygarlığın temsil biçimine değinilir. İkinci kısımda, “baskıcı iktidar” alanı olarak uygarlığın insan yaşamında yarattığı huzursuzlukların yazarın eserlerinde nasıl temsil edildiği gösterilir. Son bölümde ise yazarın eserlerinin uygarlığa bakış açısı tespit edilip söz konusu huzursuzluklarla baş etmede eserlerde öne çıkan yönteme odaklanılır. Böylelikle Kaygusuz’un eserlerinin uygar yaşamın yalın bir temsili ve savunusu olmaktan ziyade uygarlığın sınırlarında konumlanan, bu sayede onun insanda yarattığı huzursuzlukları gören ve bunları edebi uzamda aşmaya çalışmasıyla uygarlığın ötesinde konumlanan bir edebiyatın parçası olduğu sonucuna varılır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 4 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |