Münazara, gerek Doğu gerekse Batı edebiyatlarında çok eskiden beri yaygın kullanılan bir tarzın adıdır. Dolayısıyla bu tarzın kaynağına dair çok farklı görüşler mevcuttur. Batılılar münazaranın eski Önasya uygarlıklarından, Yunan ve Latin edebiyatları vasıtasıyla kendilerine ulaştığını kabul etmektedir. Bizde başta M. Fuad Köprülü olmak üzere Meserret Diriöz ve Orhan Şaik Gökyay gibi araştırmacılar ise münazara tarzının ilk olarak Türklerin sözlü edebiyat geleneğinde teşekkül ettiğini, daha sonra Arap ve İran edebiyatlarına geçtiğini ve yakın zamanlara kadar da müstakil bir yapı ve zengin konu çeşitliliği ile geldiğini iddia etmişlerdir. Gerçekten de Türk, İran, Arap ve Batı edebiyatlarında münazara tarzının yapı, icrâ ve icrâ bağlamı arasında ortaklıklar ve çok yakın benzerlikler vardır. Biz de yazımızda bu ortaklık ve benzerliklerden de yola çıkarak Türk edebiyatında münazaranın kaynağına toplumsal yönden bakmaya çalışacağız. Zira Türklerin içtimai yaşamının en önemli tarafını teşkil eden üstünlük mücadelesi, yani savaşlar münazara tarzının da esasını oluşturmaktadır. Türklerin sahip oldukları ‘sağ kol’ ve ‘sol kol’ şeklindeki yapılanma, bir taraftan münazara tarzının belirginleşmesinde etkili olurken diğer taraftan bu tarzın günümüze kadar gelmesini sağlamıştır. Dolayısıyla Türklerde münazara tarzının vücut bulmasında ‘savaş’ların doğrudan tesiri vardır. Bu bağlamda yazıda Türklerin daha ziyade savaşlara dönük mücadele yeteneği ve anlayışının münazara tarzı için de kaynaklık teşkil ettiği ortaya konmaya çalışılmıştır.
The debate is a style that has been used extensively both in eastern and western literature. Hence, there are many, very different considerations about the source of this style. Westerners accept that the debate has reached them from ancient pre-Asian civilizations through Greek and Latin literatures. Notably, Fuad Köprülü, researchers such as Meserret Diriöz and Orhan Şaik Gökyay claimed that the debate style first took shape in oral literature traditions of the Turks, and was passed onto Arab and Persian literature. It has recently come up with a distinctive structure and a rich variety of subjects. However, in Turkish, Iranian, Arabic, and western literatures, the debate style closely-shares similarities and common features between the structure, performance, and performance context. Based on these similarities and common features, we examine the source of the debate in Turkish literature from a conventional point of view. Likewise, the struggle for superiority, namely the wars, which constitutes the most important part of the Turks social life, forms the basis of the debate style. On the one hand, the “right arm” and the “left arm” structure of the Turks has become effective in the development of the debate style and on the other hand, provided this style to survive till date. Therefore, the “wars” have a direct effect on the embodiment of the debate in the Turks. In this context, the study has suggested that the ability and understanding of the Turks toward wars constitute a source for debate style.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 5 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 58 Sayı: 1 |