Poligami özellikle Ortadoğu-îslam toplumları açısından yaklaşıldığında
ailenin başlıca özelliklerinden biri olarak algılana gelmiştir. Osmanlı
toplumunda aile üzerine çalışan oryantalist gelenek aynı genel kabulden yola
çıkarak çok kadınla evliliğin Osmanlı toplumunda da yaygın olduğu iddiasını
gündeme taşımıştır. Oysa sosyal tarih araştırmalarının bugün vardığı nokta
Osmanlı toplumunda çokeşliliğin görülmekle birlikte, yaygın bir evlilik türü
olmadığını ortaya koymuştur. Çokeşli aile yapısı bölgeden bölgeye değişiklik
gösterdiği gibi, toplumsal statü ve ekonomik gelişmişlik düzeyi de bu tür
evliliklerde belirleyici etkenler olmuştur. Bununla birlikte modernleşme
hareketi geleneksel tarımsal yapıyı çözüp yeni bir toplum modeli oluştururken,
ailenin hukuki statüsü ve niteliği de tartışmaya açılmıştır. Modernleşme hareketi
özellikle kadın sorunuyla birlikte aileyi değerlendirirken, farklı ideolojik
düşüncelere mensup aydınlar arasında çokeşliliğin yeni döneme uygun olup
olmadığı tartışılmaya başlanmıştır. Batıcılar, İslamcılar ve Türkçüler arasında
farklı yaklaşımların ortaya konduğu bu tartışmaların sonucunda hazırlanan
Hukuk-u Aile Kararnamesi çokeşliliği yasaklamamakla birlikte kadının iznine
bağlamış ve bir ilk olarak kadına boşanma hakkı tanımıştır. Bu modern toplum
projesinin göstergelerinden biri olan 1926 Medeni Kanunu öncesinde önemli bir
adım olmuştur. Bununla birlikte savaş döneminin özel koşulları içinde uzun
ömürlü olamamıştır. Bu yazının amacı Osmanlı toplumunda modernleşmeyle
birlikte başlayan aile tartışmaları içinde çokeşliliğe dair farklı yaklaşımları ve
temel tezlerini ortaya koymaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Sayı: 7 |