Güven kavramıyla hayatın her alanında karşılaşılmaktadır. Evde, okulda, alışverişte, hatta gündelik ilişkilerimizde bile vazgeçilmez bir kavram olarak hayatımızla iç içedir. Güvenmediğimiz bir ürünü satın almayız, güvenmediğimiz bir bilgiyi kabul etmeyiz ya da güvenmediğimiz kişilerle samimi ilişkiler kurmayız. Dolayısıyla her alanda gördüğümüz bu kavramı siyaset alanında da görmek mümkündür. Nitekim bu kavram siyasetin en çok ilgilendiği konulardan biridir. Siyasete ve siyasetçilere bu anlamda duyulan bir güvensizlik günümüz rejimlerinde sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda araştırma şirketlerinin yapmış olduğu güven ölçen anketlerde siyasetçilerin ve siyasal kurumların son sıralarda yer alması, siyasetin güven kavramına eğilmesine ön ayak olmuştur.
Bu bağlamda oldukça etkili olan güven kavramın ölçülmesi bizi tüketici güven endeksi (TGE) kavramına yönlendirmektedir. Çalışmada 2004-2019 yılları arasında tüketici güven endeksi ile oy oranları arasındaki ilişkinin panel veri analizi ile araştırılması amaçlanmıştır.
Dolayısıyla bu çalışmada siyasal partilerin özellikle iktidarda olan partinin, seçim dönemlerinde anket yaptırmak yerine tüketici güven endeksini baz alarak her ay seçim sonuçlarını tahmin etme imkanına sahip olması amacıyla hazırlanmıştır. Burada esasen tüketici güven endeksi ve partilerin oy oranları arasında ilişkinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Özellikle hipotezin doğruluğunun kanıtlanması amacıyla yapılan panel veri analizi sayesinde veriler arasındaki bağlantı kanıtlanarak çalışma özgünlüğünü ortaya koyacaktır. Yapılan analiz sonucunda Cumhuriyet Halk Partisi’nin aldığı oy oranlarıyla tüketici güven endeksi arasında bir ilişki tespit edilemezken, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin aldığı oy oranı ile tüketici güven endeksi arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir.
The concept of trust is encountered in all areas of life. It is intertwined with our lives as an indispensable concept at home, school, shopping, and even in our daily relationships. We do not buy a product or establish sincere relationships with people we do not trust. Therefore, it is possible to see this concept, which we see in every field, in the field of politics, too. As a matter of fact, this concept is one of the issues that politics is most interested in. Distrust in politics and politicians in this sense is frequently encountered in today's regimes. In this context, the fact that politicians and political institutions are in the last ranks in the surveys that measure trust by research companies, has led politics to focus on the concept of trust. Measuring the concept of trust, which is quite effective in this context, leads us to the concept of consumer confidence index (TGE). In the study, it was aimed to investigate the relationship between consumer confidence index and voting rates between 2004-2019 with panel data analysis. Therefore, this study was prepared in order for the political parties, especially the ruling party, to have the opportunity to predict the election results every month, based on the consumer confidence index, instead of making surveys during election periods. Here, it is mainly aimed to determine the relationship between the consumer confidence index and the voting rates of the parties. As a result of the analysis, the relationship between the voting rates of the CHP and the consumer confidence index could not be determined. A statistically significant and positive relationship has been determined among the voting rate and the consumer confidence index of the AK Party.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 23 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 1 |