Sea, lake and stream shores; with their natural, social, cultural and economic potentials, they have been demanded areas for all societies living so far. Coasts that are such a focus of attention, are constantly under social pressure due to the opportunities they offer. Turkey have substantial sea, lakes and rivers beds, is of great importance for studies on the use and planning of coastal areas. However, on the one hand, the inadequacies and frequent changes in the current coastal legislation, on the other hand, the inadequacies in administrative supervise and legal sanction constitute the main source of the problems. For this reason, it is difficult to say that coastal areas are managed in 'decision making, planning and implementation' well. Coasts in terms of ownership law in Turkey; by Article 43 of the Constitution of the Republic of Turkey and by the Turkish Civil Code Article 715. 'fully owned by the state ' is one of the places. It is not possible for the coasts to be the property of a certain coterie or private ownership. Coasts should be common areas use of all segments of society equally and freely, but this situation couldn’t realize in actual use. The purpose of study, Turkey’s different ecological, economic and social value the sea, lake and river coasts put forth shore edge line-ownership problem and is to develop analytical advice.
Coastal Areas Shore Edge Line Property Right Coastal Management
Deniz, göl ve akarsu kıyıları; sahip oldukları doğal, sosyal, kültürel ve ekonomik potansiyeller ile bugüne kadar yaşayan tüm toplumlar için talep edilen alanlar olmuştur. Böylesine ilgi odağında olan kıyılar, sunduğu olanaklar nedeniyle sürekli toplumsal baskı altındadır. Kıyı alanlarının kullanımı ve planlamasında sürdürülebilirliğe yönelik kurumsal çalışmalar, üç tarafı denizlerle çevrili olan, zengin göl ve akarsu yataklarına sahip Türkiye için büyük önem arz etmektedir. Ancak, bir taraftan yürürlükte olan kıyı mevzuatındaki yetersizlikler ve sıkça yapılan değişikler, diğer taraftan idari denetim ve hukuki yaptırımlardaki yetersizlikler, yaşanan sorunların başlıca kaynağını oluşturmaktadır. Bu sebeple, kıyı yönetiminde ‘karar alma, planlama yapma ve uygulamaya koyma’ konusunda kıyı alanlarının iyi yönetildiğini söylemek zordur. Türkiye’de mülkiyet hukuku yönünden kıyılar; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 43. maddesi ve Türk Medeni Kanunu’nun 715. maddesine göre ‘devletin hüküm ve tasarrufu altındaki’ yerlerdendir. Böylesi alanların belirli bir zümre veya kişi mülkiyetine konu olması mümkün değildir. Kıyıların, toplumun her kesimi için eşit, karşılıksız ve serbestçe yararlanmasına ayrılan ortak kullanım alanları olması gerekmektedir. Ancak bu durum, geçmişte hukuka uygun olarak kazanılmış kıyı alanlarındaki taşınmazlara ait tapuların, daha sonra kamu yararı sağlamak amacıyla yargıya konu edilmesi ile fiili kullanımda hala önemli bir mülkiyet sorunu olmaya devam etmekte ve yargıyı meşgul etmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye coğrafyasından farklı örnekler eşliğinde ekolojik, ekonomik ve toplumsal değerlere sahip deniz, göl ve akarsu kıyılarında yaşanan kıyı kenar çizgisi-mülkiyet sorunlarını ortaya koyup, çözüm önerileri geliştirmektir.
Kıyı Alanları Kıyı Kenar Çizgisi Mülkiyet Hakkı Kıyı Yönetimi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre Mühendisliği |
Bölüm | Araştırma Makaleleri \ Research Articles |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2021 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ağustos 2020 |
Kabul Tarihi | 4 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 9 Sayı: 1 |