Birinci Dünya Savaşının bitimi sonrasında yapılan bir dizi konferanslarda tartışılan en önemli konulardan birisi de; İstanbul ve Boğazların geleceği olmuştur. Paris, Londra ve San Remo konferanslarında büyük tartışmalara neden olan İstanbul ve Boğazların geleceği, dönemin büyük devletleri diye adlandırılan devletlerarasındaki çıkar çatışmaları ile Türk ve İslam dünyasına bakışlarını ve niyetlerini bu tartışmalarda açıkça ortaya koymuşlardır. Bu örnekler günümüz olaylarına ışık tutması bakımından da çok önemlidir.
Yeni Dünya Düzeni kurma, amacıyla başta ABD olmak üzere pek çok ülke; 18 Ocak 1919’da Paris Barış Konferansı adıyla toplanan konferans da bir araya gelmişlerdir. Konferansta oluşturulan onlar konseyi daha sonra dörtler konseyi, dünyanın yeni yapısını şekillendirme çalışmalarına başlamışlardır. Bu konferanstaki çalışma ve tartışmalar ABD, İngiltere ve Fransa’nın istekleri doğrultusunda oluşmuş; İtalya ve Japonya çok etkin rol oynayamamıştır. Londra ve San Remo konferansları da bir bakıma Paris Barış Konferansının sonuçlarının olgunlaştırılması ve uygulaması olmuştur.
Paris Barış Konferansının önemli sonuçlarından birisi; dünya barışını tesis etmeye yönelik cemiyet-i akvamın kuruluşu ise, bir diğeri de; bu cemiyetin devletlerarası rekabete ve sömürgeciliğe (sözde !) yeni bir düzen getirmek olmuştur. Bu düzen de “manda sistemi”dir.
Osmanlı Devleti ve Çarlık Rusya’sının yıkılması sonrasında, mevcut durum bir yandan sömürgeci ülkelerin iştahını kabartırken, diğer yandan Rusya Çarlık yönetiminin yerine kurulan “Sovyet rejimine” karşı ortak tavır alarak, Sovyet yayılmacılığına engel olma fikrini geliştirmiştir.
Türk aydın ve yöneticileri de bu konferanslar sürecindeki tartışmaları yakından izlemiş; ağırlıklı olarak “manda sistemi” ve Osmanlı Devleti üzerinde uygulanacak sistemleri tartışmışlardır. Bağımsızlığın sürdürülemeyeceği endişesiyle hareket eden bazı Türk aydın ve idarecileri, manda, himaye ve Bolşeviklik üzerinde yaklaşık iki yıldan fazla bir süre tartışmışlardır. Bu tartışmaların yapılmasındaki ana etkenlerin başında; manda sisteminin kurulması ve Sovyet yönetiminin kurulma sürecinin önemli olduğunu ifade etmeliyiz.
Bu bildiride yukarıda değindiğimiz ana fikirlerden hareketle, “İstanbul ve Boğazlar” üzerinde kurulması düşünülen ve tartışılan manda yönetimi tartışmalarını inceleyeceğiz.
Paris Barış Konferansı, manda sistemi, cemiyet-i akvam, İstanbul ve Boğazlar mandası, sömürgecilik.
Abstract
One of the most important issues discussed during a series of conferences after the end of World War I was the future of Istanbul and the Straits. The future of Istanbul and the Straits caused great controversies at Paris, London and San Remo conferences. These debates or disputes clearly showed the clash of interests of the great powers in international relations in this period and their attitudes and intentions towards the Turkish and Islamic world. These examples are also very important for providing an insight on today's events.
Many countries, especially the United States came together to establish a New World Order on 18 January 1919 at the Paris Peace Conference. The Council of Ten and later Council of Four forming at the Conference began their work to shape the new structure of the world. The work and discussions at this conference were organized according to the wishes of the USA, Great Britain and France. Italy and Japan did not play very active roles. The London and San Remo conferences also became a phase and implementation of the results of Paris Peace Conference.
One of the many conclusions of the Paris Peace Conference was the establishment of League of Nations to build world peace and bringing (so-called) a new order by this organization to the international competition and colonialism.
While the collapses of the Ottoman Empire and Tsarist Russia were whetting colonialist states' appetites, an idea was developed to prevent Soviet expansionism by adopting a common attiude against "Soviet regime" established in place of the Tsarist regime.
The Turkish intellectuals and administrators closely followed the discussions in these conferences; they mainly discussed the "mandate system" and the systems to be implemented on the Ottoman State. Some Turkish intellectuals and administrators, concerned with the fear that their independence could not be sustained, had discussed for more than two years on bolshevism, mandate and patronage. We must state that the most important thing of the main factors in making these discussions was the establishment of the mandate system and the establishment of the Soviet administration.
In this presentation, from the main ideas mentioned above, we will examine the debates on the mandate governance which was planned and discussed to be established on "Istanbul and the Straits".
Paris peace conference mandate system league of nations mandating İstanbul and straits colonialism.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 7 Sayı: 3 |
Tarih ve Gelecek (Journal of History and Future) Uluslararası Hakemli Tarih Araştırmaları Dergisi
DRJI, ResearchBib, Acarindex, ERIH PLUS, ASOS Index, Sindex, SOBİAD, Türk Eğitim İndeksi, Open Access Library (oalib), Eurasian Scientific Journal Index, Google Scholar, Academic Keys, Journal Factor, Index Copernicus, CiteFactor, idealonline, SciLit, Road, Crosreff, Journal TOC, MAKTABA, INTERNATIONAL ISSN, CORE, PAPERITY, INGENTA, OPENAIRE