This paper aims to analyze Circassian relationships with the state apparatus in Turkey which are claimed to be close since the Ottoman Empire. It explores how Circassian activists and intellectuals in Turkey define and narrate their relationships and experiences with the state. Circassian activists in Turkey employ several narratives to explain their relationships with the state and these narratives do not necessarily exclude one another. Despite the popular –and also academic- belief that Circassians relationships with the state are different, harmonious and advantageous, when compared to the relationships of other ethnic groups in Turkey, especially Kurds, relationships with the state are narrated not as a homogenous and complete spectacle of harmony in the Circassian accounts. This study aims to reflect on the multiplicity and heterogeneity of Circassian narratives on the relationships with the state apparatus in Turkey and unease the comfort of the monolithic account of Circassians as the loyal element without any problems with the state apparatus. In these narratives, the relationships of the Circassians with the Turkish state include not only bonds of loyalty, embeddedness and harmony, but also a wide range of strategies, maneuvers, resistance, surveillance and fear for various actors.
Bu makale, Türkiye’de Çerkeslerin devletle yakın olduğu iddia edilen ilişkilerini analiz etmeyi hedeflemektedir. Bunun için Türkiye’deki Çerkes aktivist ve enltellektüellerin devletle olan ilişkilerini ve deneyimlerini nasıl tanımladıklarını ve anlattıklarını inceleyecektir. Türkiye’deki Çerkes aktivistler Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerini anlatmak için birbirini dışlaması çok da gerekli olmayan bir çok anlatı kullanmaktadırlar. Çerkeslerin devletle olan ilişkilerinin Türkiye’deki başka etnik gruplarla, özellikle Kürtlerle kıyaslandığında farklı, uyumlu ve Çerkesler açısından daha avantajlı olduğuna dair popüler ve akademik inanışa rağmen, Çerkes anlatılarında bu ilişkilerin homojen ve eksiksiz bir uyum tablosu olarak anlatılmadığını görmekteyiz. Bu çalışma, Çerkeslerin Türkiye’de devlet mekanizmasıyla olan ilişkilerine dair anlatılarındaki çeşitlilik ve heterojenlik üzerine düşünmek ve Çerkeslerin devlet mekanizmasıyla hiç sorunu olmayan sadık unsurlar olduğuna dair yekpare anlatının konforunu bozmayı hedeflemektedir. Bu anlatılarda Türkiye’de Çerkeslerin devletle ilişkileri sadece sadakati, içiçe geçmişliği ve uyumu değil, direnişi, gözetlenmeyi, korkuyu, -değişik aktörler için- değişik stratejileri ve manevraları içeren bir çeşitlilik göstermektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 12 Mart 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 12 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 9 Sayı: 15 |