Spor ortamının en büyük güdüleyicilerinden birinin başarı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Spor ortamlarında değerlendirmeler başarı ölçütleriyle yapılmaktadır. Sporda değerlendirmeler başarı ölçütleriyle yapıldığından dolayı sporun başarı hedef yaklaşımıyla ilişkisi ortaya çıkmaktadır. Başarı hedef yaklaşımı ise, görev yönelimi ve ego yönelimi olarak iki stilden meydana gelmektedir. Başarı hedef yaklaşımının spor ile ilişkili olması, bu yaklaşımın fitness branşıyla da ilişki içinde olabileceği fikrini ortaya çıkarmaktadır. Bu çalışma; fitness antrenörlerinin, başarı hedef yaklaşımının iki stili olan görev yönelimi ve ego yönelimi durumlarını incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışma grubunu Elazığ ilinde çeşitli belge kademelerine sahip 74 fitness antrenörü oluşturmuştur. İlişkisel tarama modelinin kullanıldığı çalışmada verileri toplamak için araştırmacılar tarafından oluşturulan kişisel bilgi formu ile beraber Sporda Görev ve Ego Yönelimi Ölçeği (SGEYÖ) kullanılmıştır. Verileri analiz etmek için SPSS 24 istatistik programının kullanıldığı çalışmada, hata payı p<,05 olarak alınmıştır. Analizler sonucunda; fitness antrenörlerinin görev yönelimi düzeyleri (x=35.32) ve ego yönelimi düzeyleri (x=29.97) olarak hesaplanmıştır. Bu iki değerinde ortalamanın üzerinde olduğu görülmüştür. Kadın fitness antrenörlerinin görev yönelimi ve ego yönelimi durumlarının erkek fitness antrenörlerine oranla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Yaş değişkeninin, görev ve ego yönelimi üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Fitness antrenörlerinin spor yapma yılının da görev ve ego yönelimi durumları üzerinde fark yaratıcı bir etkiye sahip olmadığı görülmüştür. Sonuç olarak, fitness antrenörlerinin görev yönelimi ve ego yönelimi durumlarının yüksek olduğu görülmüştür.
It is an undeniable fact that one of the biggest motivators of the sports environment is achievement. Evaluations in sports environments are made with achievement criteria. Since the evaluations in sports are made with achievement criteria, the relationship between sports and achievement target approach emerges. The achievement goal approach consists of two styles: task orientation and ego orientation. The fact that the achievement goal approach is related to sports reveals the idea that this approach can also be related to the fitness branch. This study was conducted to examine the two styles of the achievement goal approach, task orientation and ego orientation, of fitness trainers. The study group consisted of 74 fitness trainers with various document levels in the province of Elazig. In the study, in which the relational screening model was used, the Demographic Information Form developed by the researchers and the Task and Ego Orientation Scale in Sports (STEOS) were used to collect the data. In the study in which SPSS 24 statistical program was used to analyze the data, the margin of error was taken as p<,05. According to the results, task orientation levels of fitness trainers were (x=35.32) and ego orientation levels were (x=29.97). These two values were above the average. It was determined that the task orientation and ego orientation levels of the female fitness trainers are higher than the male fitness trainers. It was concluded that the age variable did not have any effect on task orientation and ego orientation levels. It was also observed that the fitness trainers’ year of doing sports does not have an effect on their task and ego orientation. As a result, it was seen that the task orientation and ego orientation levels of the fitness trainers were high.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Spor Hekimliği |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 22 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 2 |