2000 sonrası çağdaş Yunan sinemasını anlamak için söz konusu dönemin sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik gelişmelerine yakından bakmak gerekmektedir. Uluslararası eleştirmen ve akademisyenler tarafından Yunan yeni dalgası ya da Yunan tuhaf dalgası olarak adlandırılan akım, 2008 yılında ülkede yaşanan ekonomik kriz sonrasında çekilen ‘tuhaf’ filmleri kapsamaktadır. Söz konusu filmler krizle doğrudan ilgili olmamakla birlikte, krizin neden olduğu toplumsal travmayı yansıtır niteliktedir. Akımın tuhaf olarak nitelendirilmesi ise, filmlerin biçimsel ve içerik bakımından geleneksel anlatılardan farklı stratejiler izliyor olmasıyla ilgilidir. Bu çalışma ise, Yunan yeni dalgasının sadece tuhaf değil ama aynı zamanda ‘mağduriyet sineması’ olarak da düşünülebileceğini savunmaktadır. Ekonomik krizin genç nesil için sebep olduğu maddi ve manevi sıkıntıların yanı sıra, Yunan toplumunun kurucu değerleri olarak kabul edilen ‘anayurt, din ve aile’ kavramları da bugünün travmalarında rol oynamaktadır. Bu nedenle çalışma, yeni dalga filmlerinin aşırı milliyetçiliğin, geleneksel ahlaki değerlerin ve ataerkil yapının mağdur ettiği bireylerin öykülerini anlattığı düşüncesinden hareketle, mağduriyet temasının da Yunan yeni dalgasının ayırıcı özellikleri arasında olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda iki ana bölüme sahip olan çalışmanın ilk bölümünde Yunan yeni dalgasını oluşturan filmlerin ortak karakteristik özellikleri ele alınmıştır. İkinci bölümde ise çalışmanın amacına yönelik olarak Yunan yeni dalgasının önemli örnekleri arasından seçilen sekiz film mağduriyet teması üzerinden incelenmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan betimsel analiz benimsenmiştir. Araştırma sonucunda mağduriyet kavramının Yunan yeni dalgası için tematik bir çerçeve olarak kullanılabileceği görülmüştür.
Yunan yeni dalgası Yunan sineması Mağduriyet Kriz Yunanistan
In order to understand the contemporary Greek cinema after 2000, it is necessary to take a closer look at the social, political, cultural and economic developments of that period. The movement, which is called the Greek new wave or the Greek weird wave by international critics and academics, includes 'weird' movies shot after the economic crisis in the country in 2008. Although the films in question are not directly related to the crisis, they reflect the social trauma caused by the crisis. The weird character of the movement is related to the fact that the films follow different form and content strategies from traditional narratives. This study, on the other hand, argues that the Greek new wave can be considered not only as weird but also as a ‘cinema of victimization’. In addition to the financial and moral difficulties caused by the economic crisis for the young generation, the concepts of ‘fatherland, religion and family’, which are accepted as the founding values of Greek society, also play a role in today's traumas. Therefore, the study aims to show that the theme of victimization is among the distinctive characteristics of the Greek new wave, based on the idea that the new wave films tell the stories of individuals victimized by extreme nationalism, traditional moral values and patriarchal structure. In this context, firstly, the common characteristics of the films of the Greek new wave are discussed. In the second part, eight films selected among the important examples of the Greek new wave for the purpose of the study were examined through the theme of victimization. Descriptive analysis, one of the qualitative research methods, was conducted in the study. As a result of the research, it was seen that the concept of victimization could be used as a thematic framework for the Greek new wave.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 14 Sayı: 2 |