In Turkey, grape cultivation is directly affected by the adverse effects of climate change. Viticulture has an important for the Turkish economy with a production of approximately 4.2 million tons. However, the viticulture sector is facing climate-related risks, including drought, which threaten the livelihoods’ producers. Additionally, there is a lack of information regarding the extent to which livelihoods ’producers, both in general agricultural enterprises and specifically grape producers, are vulnerable to climate change and how this vulnerability varies among regions. This study aims to fill this gap. There has been no prior study that measures livelihood vulnerability to climate change in Turkey, neither in general for agricultural enterprises nor specifically for grape producers. The primary data for this study were collected through face-to-face interviews with 466 grape producers who operate in 35 districts of 8 provinces, which are among the major grape producers in 6 regions of Turkey. The Livelihood Effect Index (LEI) was used to calculate livelihood vulnerability. In the calculation of the LEI index, the capital elements possessed by enterprises were evaluated under separate headings, such as human capital, social capital, natural capital, financial capital, and physical capital. In addition, the exposure levels of enterprises to climate change were also assessed. As a result of the study, among the climate events faced by enterprises, extreme drought (2.25) and temperature increases (2.01) were found to be above the moderate level, while other climate events faced by enterprises included delayed rainfall season (1.94), frost events (1.77), shortened rainfall season (1.70), and hail events (1.68). Additionally, the Livelihood Effect Index (LEI) value for grape producers was calculated as 0.44, indicating that producers have a moderate susceptibility to the effects of shocks such as climate change on their livelihoods. It was observed that physical capital element constituted the most vulnerable capital element (0.790) for enterprises when faced with disasters such as climate change. Financial capital (0.582) and natural capital (0.436) had a moderate impact on the vulnerability of livelihoods. In provinces with higher livelihood vulnerability, such as Malatya (0.495), Adıyaman (0.490), and Elazığ (0.475), there is a need for activities to increase adaptation levels. The results may guide relevant stakeholders and policymakers in developing adaptation strategies, considering the different sensitivity levels of enterprise structures and the varying dimensions of exposure of climate change.
Viticulture Climate change Sustainable livelihoods Adaptation capacity Vulnerability
In order to collect the research material, the ethics committee approval decision of Niğde Ömer Halisdemir University Ethics Committee dated 22.11.2021 and numbered 2021/17-09 was taken.
REPUBLIC OF TÜRKİYE MINISTRY OF AGRICULTURE AND FORESTRY GENERAL DIRECTORATE OF AGRICULTURAL RESEARCH AND POLICIES
TAGEM/TEPAD/Ü/20/A8/P1/1588
We would like to thank TAGEM managers, project team, and the managers and staff of the Provincial/District Agriculture and Forestry Directorates within the scope of the research for their support to the work carried out within the scope of the project.
Türkiye’de iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden, tarımın diğer üretim biçimlerinde olduğu gibi, üzüm yetiştiriciliği de doğrudan etkilenmektedir. Türkiye’de 4,2 milyon ton üzüm üretimi ile bağcılık Türkiye ekonomisi için önem arz etmektedir. Ancak Türkiye’de bağcılık sektörü, üreticilerin geçim kaynaklarını tehdit eden kuraklık da dahil olmak üzere iklim kaynaklı risklerle karşı karşıyadır. Bununla birlikte, üreticilerin hanehalkı geçim kaynaklarının iklim değişikliği karşısında ne düzeyde kırılgan (savunmasız) olduğu ve bu kırılganlığın bölgeler arasında ne düzeyde farklılaştığı konusunda bilgi eksikliği vardır. Bu çalışma ile bu boşluğun doldurulması amaçlanmıştır. Türkiye’de gerek genel olarak tarım işletmelerinin gerekse üzüm üreticileri özelinde iklim değişikliğine karşı geçim kaynakları kırılganlığını ölçmeye yönelik yapılmış çalışmaya rastlanılmamış olması çalışmayı özgün kılmaktadır. Çalışmanın birincil verileri, Türkiye’nin önemli üzüm üreticisi 6 bölgedeki 8 ilde 35 ilçede üretim yapan 466 üzüm üreticisi ile yüz yüze görüşülerek anket formları aracılığıyla toplanmıştır. Geçim kaynakları kırılganlıklarının hesaplanmasında LEI (Livelihood Effect Index) indekslerinden faydalanılmıştır. LEI indeksinin hesaplanmasında işletmelerin sahip oldukları sermaye unsurları insan sermayesi, sosyal sermaye, doğal sermaye, finansal sermaye ve fiziksel sermaye unsurları açısından ayrı başlıklar altında değerlendirilmiştir. Bununla birlikte işletmelerin iklim değişliğine maruziyet düzeyleri de değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda, işletmelerin karşılaştıkları iklim olayları arasında en fazla aşırı kuraklık (2.25) ve sıcaklık artışları (2.01) orta düzeyin üzerinde gerçekleşirken, yağmur sezonunda gecikme (1.94), don olayları (1.77) ve yağmur sezonunda kısalma (1.70) ve dolu olayları (1.68) işletmelerin karşılaştıkları diğer iklim olayları arasında yer aldığı görülmüştür. Bununla birlikte, üzüm üreticilerinin iklim değişikliğine karşı geçim kaynakları kırılganlığı (LEI) değeri 0.44 olarak hesaplanmış ve bu sonuç üreticilerin iklim değişikliği gibi şoklar karşısında geçim kaynaklarının orta düzeyde bir etkilenebilirliğe sahip olduğunu göstermektedir. İşletmelerin iklim değişikliği gibi afetler karşısında en fazla kırılgan sermaye unsurunu fiziksel sermayeleri oluşturduğu görülmüştür (0.790). İşletmelerin sahip oldukları finansal sermaye (0.582) ve doğal sermaye unsurları (0.436) ise geçim kaynakları etkilenebilirlik düzeyi üzerinde orta düzeyde etkilemektedir. Geçim kaynakları kırılganlığı fazla olan Malatya (0.495), Adıyaman (0.490) ve Elazığ (0.475) illerinde uyum düzeylerini artırıcı faaliyetlere ihtiyaç vardır. Çalışmadan elde edilen sonuçlar ile tarım sektöründe bölgesel farklılıklar dikkate alınarak iklim değişikliğinin yaratmış olduğu farklı boyutlardaki maruziyetler ve işletme yapılarının farklı hassasiyet düzeyleri göz önüne alınarak işletmelerde hangi alanların güçlendirilmesi gerektiği konusunda ilgili paydaşlara ve politika yapıcılara uyum stratejilerinin geliştirilmesinde yol gösterici olacağı düşünülmektedir.
Bağcılık İklim Değişikliği Maruziyet Sürdürülebilir Geçim Kaynakları Uyum Kapasitesi Kırılganlık
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Etik Kurulunun 22.11.2021 gün ve 2021/17-09 sayılı etik kurul onayı
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
TAGEM/TEPAD/Ü/20/A8/P1/1588
Proje kapsamında yürütülen çalışmalara verdikleri destekten dolayı TAGEM yöneticilerine, proje ekibine, araştırma kapsamındaki İl/İlçe Tarım Orman Müdürlükleri yönetici ve personeline teşekkür ederiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tarım Ekonomisi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | TAGEM/TEPAD/Ü/20/A8/P1/1588 |
Erken Görünüm Tarihi | 13 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 13 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 24 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 21 Sayı: 5 |