Kentler tarih boyunca yeni toplumsal karşılaşmaların ve
etkileşimlerin merkezi olmuşlardır. Farklı toplumsal sınıf, kültür ve
katmanlardan gelen insanların kentten etkilenmeleri ve kenti etkilemeleri,
yeniliğin, yaratıcılığın ve her şeye rağmen özgürlük arayışının temelini
oluşturmuştur. Fakat kentlere, değişik yerlerden her zaman planlı ve
öngörülebilir göçler gerçekleşmiyor. Hatta kentleri büyüten ve geliştiren ani
ve beklenmedik, nüfus hareketleridir. Antik çağları bir yana bırakırsak, modern
zamanlarda Batı Avrupa’da, sonrasında kolonyal dönem Amerika’sında ve diğer
kıtalarda hızlı kentsel büyümeler görülmüştür. Sanayi Devrimi’nin sonrasında
Batı Avrupa şehirlerinde yaşanan göçler ve bu olguların insanlık tarihindeki
yansımaları herkes tarafından bilinmektedir. Son iki yüzyıldır, kentleri
büyüten ve yeni durumlarla karşı karşıya bırakan en önem olgulardan biri, hiç
kuşkusuz, savaş, şiddet, doğal afetler ya da daha farklı nedenlerden
kaynaklanan sığınmacılık ve mülteci dalgalarıdır. Göç tarihi son derece hareketli
olan Türkiye ve Gaziantep, son yedi yıllık süreçte Suriye’deki şiddet ve
savaştan kaçan mülteci dalgalarıyla baş etmeye çalışıyor. Geçen yedi yıllık
süreçte pek çok politika ve çözümler arandı, uygulandı. Fakat Türkiye’deki
genel resimden ayrı olarak Gaziantep farklı ve daha dikkatli bir okumayı hak
ediyor görünmektedir. Bu çalışma, 2017 yılında Gaziantep’te gerçekleştirilen
geniş çaplı bir saha araştırmasının sonuçlarından yola çıkarak, kentteki
mültecilerin genel bir örüntüsünü vermeye çalışacaktır. Sonrasında, eğitim, iş,
çalışma, kentsel mekânların deneyimlenmesi, sağlık, haklar ve uyum ve birlikte
yaşamayı kolaylaştıran birkaç başlık üzerinden Suriyelilerin Gaziantep’teki
etkileşimleri ele alınacaktır.
Cities always have been the points of new interactions and experiences
throughout history. The affection and influences of citizen people who have a
different class, culture, and strata background have consisted of the base of
the invention, creativity, and the demanding of freedom, against all odds. But
cities and urban places always have no regular, predictable and planned
migrations, too. Insomuch as it can be argued that the rapid and unexpected demographic
movements are the main sources of development of cities as well. Even if we do
not focus on pre-modern times, we can usually find out the rapid urban
developments in Europe’s modern period, colonial America and other parts of the
world. Each of scientists knows very well the results and reflections of the
industrial revolution in cities are mass migrations from rural to urban places
after the industrial revolution. Without a doubt, for the last two-century, one
of the most important facts is seeking refugee or being refugee due to war,
violence, natural disasters or different reasons that have made cities greater
and encounter with many difficulties. Turkey and the city of Gaziantep where
had so dynamic migration history, have been trying to deal with refugee waves
that brought about the war and violence period for the last seven years. So
many different policies and solutions have been sought and applied in past
seven years. But the situation in Gaziantep deserves more careful reading and
understanding as an exemption of the general view in Turkey. This study will
try to depict the general pattern of refugees who live in the downtown with the
results of field research that has been conducted in Gaziantep.
Thereafter the paper will discuss interactions of the Syrians in Gaziantep
through a few titles which facilitate integration and living together such as
participation to the city’s educational system, work, job, experiencing urban
spaces, health, and rights.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Sosyoloji |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Ocak 2019 |
Gönderilme Tarihi | 24 Kasım 2018 |
Kabul Tarihi | 6 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 18 Sayı: 1 |