Duruşmada hazır bulunma hakkı, sanığın, hakkında yürütülen kovuşturmanın duruşma evresinde mahkeme huzurunda bizzat hazır bulunabilme ve bu evrede gerçekleştirilen işlemlere katılabilme hakkıdır. Sanığın duruşmada hazır bulunma hakkının temeli, kaynağını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkına dayanmaktadır. Bu hak, aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3. maddesi ile sanığa tanınan asgari hakların kullanılabilmesinin de ön koşulu niteliğinde bir hak olarak kabul edilebilir. Adil yargılanma hakkının gereği olarak ceza muhakemesinde sanığın hükmü verecek olan mahkeme huzurunda bizzat hazır bulunması, tanıkların da sanığın hazır bulunduğu bir duruşmada ve hükmü verecek olan mahkeme tarafından bizzat dinlenmesi gerekmektedir. İstinabe yönteminde ise sanık veya tanık, hükmü verecek olan mahkeme dışındaki bir mahkeme tarafından dinlenmekte ve bu dinlemeye ilişkin tutanaklar hükmü verecek olan mahkeme tarafından değerlendirilerek karara varılmaktadır. Bu durum, ceza muhakemesinde doğrudan doğruyalık ilkesi ve sanığın duruşmada hazır bulunma hakkına istisna teşkil etmekte ve adil yargılanma hakkı bakımından önemli sorunlar doğurmaktadır. Ceza muhakemesinde Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’nin (SEGBİS) kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte istinabe yönteminin kullanımı azalsa da uygulamada halen sanığın dinlenmesi amacıyla bu yönteme başvurulduğu görülmektedir. Bu çalışmada, ceza muhakemesinde istinabe yönteminin kullanımı, AİHM, AYM ve Yargıtay’ın son dönemde verdiği kararlar ışığında değerlendirilmiş; istinabe yönteminin kullanımı nedeniyle sanığın duruşmada hazır bulunma hakkının ihlaline yönelik ortaya çıkan sorunlar tespit edilerek çözüm önerilerinde bulunulmuştur.
İstinabe doğrudan doğruyalık ilkesi savunma hakkı adil yargılanma hakkı duruşmada hazır bulunma.
Merhabalar, şekil yönünden küçük eksiklikler varsa kısa sürede tamamlarım. Teşekkürler,
The right to be present at the trial is the right of the defendant to be present in person before the court during the trial phase of the prosecution and to participate in the proceedings carried out during this phase. The basis of the defendant's right to be present at the trial is based on the right to a fair trial regulated in Article 6 of the European Convention on Human Rights. This right can also be regarded as a prerequisite for exercising the minimum rights granted to the defendant by Article 6/3 of the European Convention on Human Rights. As a requirement of the right to a fair trial, in criminal proceedings, the defendant must be present in person before the court that will render the verdict, including during the trial in which the witnesses are heard. In the method of rogatory, the defendant or witness is heard by a court other than the sentencing court, and the sentencing court evaluates the minutes of this hearing and reaches a decision. This situation constitutes an exception to the principle of directly in criminal proceedings and the right of the defendant to be present at the trial and poses significant problems in terms of the right to a fair trial. With the widespread use of the Vision and Voice Transmitting Video Conference System in criminal proceedings, the use of the method of rogatory has decreased, but in practice, this method is still in use. In this study, the use of the rogatory method in criminal proceedings has been evaluated in light of recent decisions of the European Court of Human Rights, the Turkish Constitutional Court, and the Court of Cassation. This study also raises problems concerning the violation of the defendant's right to be present at the trial through the use of this method and proposes possible solutions
Rogatory The principle of directly Right to defense Right to a fair trial Present at trial.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Hukuk |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Temmuz 2023 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mart 2023 |
Kabul Tarihi | 4 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 22 Sayı: 3 |