Tanrı, varlığı ve sıfatlarıyla “dinî inanç esasları”nm
ilkini oluşturur. Bu nedenle başta Tanrı olmak üzere, ölüm ötesi hayat, dinî
terminolojiyle ifade edecek olursak “ahiret hayatı” ve diğer gaybî olan yani
duyusal algı konusu olmayan konuların, İlahî menşeli din(/ler) eksen
alındığında vahiy denilen ve peygamber aracılığıyla açığa çıkan bir bildirimin
temel inanç prensiplerini oluşturduğu görülür. İster tabii bir saik ile ister
metodolojik olsun, şüphenin beslediği felsefi bir bakış, inanç/ iman talep eden
içeriğiyle muhatap olunan bu bildirimleri doğrulama ihtiyacı duyar. Çünkü
İlâhî menşeli oluşlarının yanı sıra içerik açısından da birer metafizik değer
ifade eden bu bildirimler, paylaşılmış olmakla artık iddia içeren önermeler
olarak epistemolojik bir hüviyete bürünmüş, dolayısıyla “olgusal” ve/veya
“mantıksal” doğrulamaya konu teşkil edecek bir mesele halini almışlardır.
Lehte ve aleyhte olmak üzere birbirinden farklı görüşlerin serdedilmiş olduğu
gözlemlenebilecek bu noktada, Tann’yı idrak ekseninde bahse konu ettiğimiz
-dinin diğer inanç esasları için de geçerli- imkân meselesinin, peygamberlik
kavramından ve bizatihi peygamberin sîretinden hareketle inşa edilebilecek
sahih bir tasavvur üzerinden de alınmasının, olgusal ya da mantıksal
görülebilecek bir tür doğrulamaya yol verip vermeyeceği irdelenerek, bu yönde
bir bakış açısının imkânına, gereğine, önemine ve rasyonel değerine dikkat
çekmek amaçlanmıştır.
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 3 Sayı: 5 |