İlk dönemden günümüze kadar yazılan tefsirler çeşitlilik arz etmektedir. Bu çeşitlilik meşgul olduğu ilim sahasında olduğu gibi, benimsediği yöntemde de kendini göstermektedir.
Tefsir literatüründe çeşitlilik arz eden yöntemlerden biri de genelde edebi metinlerde başvurulan mühmele sanatının tefsirde uygulama yöntemidir. Mühmele sanatı, edebiyatta hazf konusunun bir dalı olup, sadece noktasız harflerin oluşturduğu kelime ve bu kelimelerden meydana gelen cümlelerle bir manayı ifade etme sanatıdır. Tefsir geleneğinde pek az rastlanılan ve örneği az olan bu yöntemi kullanarak Kur’an-ı Kerimi baştan sona tefsir etme ameliyesi Feyzî-i Hindi ile başlamış, Mahmud Hamza Efendi ile zirveye ulaşmıştır.
Bu çalışmamızda mühmelin kavram çerçevesi ele alınıp, çeşitli ilimlerde ifade ettiği anlamları incelenecek. Daha çok edebi metinlerde başvurulan bir yöntem olan mühmele sanatını tefsirde uygulayan Feyzî-i Hindi’nin tefsiri olan Sevatıu’l-İlham ve Mahmud Hamza Efendi’nin tefsiri olan Dürrü’l-Esrar karşılaştırılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 19 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |