Erken dönemde bir disiplin hâline gelen İslam tasavvuf geleneği kısa sürede yayılıp yaygınlaşmaya başlamış ve Türk dünyasında da varlığını hissettirmiştir. Türk tasavvuf geleneğinin ve kültürünün önemli isimlerinden biri de Ahmed Yesevî’dir. Başka bir ifadeyle, İslam’a göre derunî olarak yaşama tarzının Türkler arasında başlatılmasında ve bu doğrultuda oluşturula gelen usul ve esaslarla amel etmenin bir yola, tarikata dönüşerek gelenek hâline getirilmesinde Ahmed Yesevî öncü isimdir. İslam itikadı ve ahlakının geniş Türk coğrafyasında büyük kitleler arasında yayılmasında ve yaşanılır olmasında Yesevî’nin hem müritlerinin/ takipçilerinin hem de dilden dile dolaşan ‘hikmet’li sözlerinin etkisi büyüktür. Dolayısıyla Türk-İslam kültürü sınırları içinde gelenekleşen tasavvufî öğretinin inşa merhalesinde ve asırlar boyu var olagelen aşkın soluyuşunun renk renk açılımlar kazanmasında önemli ve etkili bir tasavvuf eri ve pîri olan Ahmed Yesevî’nin hemen her vesile ile gündeme getirilmesi, hatırlanması ve bilinmesi manevî ve kültürel hayatımızın değerler manzumesi bakımından bir gerekliliktir denebilir. Başka bir ifadeyle Türk tasavvufunun kurucu ismi Ahmed Yesevî ve eseri Divan-ı Hikmet geçen bunca zamana rağmen hâlâ sahip oldukları müessir kılavuzluklarından dolayı her daim üzerinde durulmayı hak etmektedirler. Bu yazı, bu maksadı merkeze alarak hazırlandı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: II Sayı: II |