1. Dünya Savaşının sona ermesinin ardından ortaya çıkan idealist barış projesi, yeni bir uluslararası barış ve istikrarı sağlamak için çeşitli ilkelere dayalı düzenleme ve anlaşmaları hayata geçirmiştir. Çatışmaların ve anlaşmazlıkların uluslararası topluluğu temsil etme iddiası taşıyan Milletler Cemiyeti bünyesinde bu ilkeler doğrultusunda çözümlenmesi üzerinde uzlaşılmıştır. Uluslararası topluluğu temsil eden Milletler Cemiyeti, birçok durumda bu sorumluluğunu başarıyla yerine getirmiş ve toprak anlaşmazlıklarının çözümü için prosedürler oluşturmuştur. Ancak 1925-1926 yılları arasında gerçekleşen Musul sorunu örneğinde bu yapıdan önemli ayrışmalar ortaya çıkmıştır. Bu makale, bir arabuluculuk süreci olarak Musul Sorunu müzakerelerini, tarafların idealist barış projesinden beklentilerini ya da uzaklaşmalarını açığa çıkaran tez ve önerileri üzerinden incelemektedir. Arşiv belgelerine, komisyon raporlarına ve o döneme ait kaynaklara dayanan bulgular; İngiliz hükümeti idealist barış projesinin uygulamalarından kaçınırken, Türk hükümetininin Dünyanın Doğu ve Batı yarısı arasındaki güveni güçlendirmesi için Milletler Cemiyeti'nin önündeki bir fırsat olarak gördüğü vakada idealist prensiplerin uygulanması için daha açık çağrılar yaptığını ortaya koymaktadır.
league of nations İdealist barış projesi Musul sorunu milletler cemiyeti çatışma çözümü arabuluculuk
The idealist peace project after the end of World War I realized various principles-based regulations and conventions to provide a new international peace and stability. One such arrangement was the rule that conflicts and disputes should be resolved under the auspices of these principles within the League of Nations. Representing the international community, the League successfully fulfilled this responsibility in many cases and established procedures for settling territorial disputes. However the case of Mosul Question between 1925-1926, considerable divergences in that structure became evident. This article examines Mosul Question as a mediation process through the arguements and proposals that reveal the expectations of the parties or their departure from the idealist peace project. Findings based on archival documents, commission reports, and sources from that period reveal that while the British government avoided practices of the idealist peace project, the Turkish government made more explicit appeals to implement them in the case considered as an opportunity for the League of Nations to foster confidence between the Eastern and Western parts of the World.
Idealist peace project Mosul question league of nations conflict resolution mediation
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2022 |
Kabul Tarihi | 28 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
KAÜİİBFD, Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergi Yayıncılığı'nın kurumsal dergisidir.
KAÜİİBFD 2022 yılından itibaren Web of Science'a dahil edilerek, Clarivate ürünü olan Emerging Sources Citation Index (ESCI) uluslararası alan endeksinde taranmaya başlamıştır.
2025 Haziran sayısı makale kabul ve değerlendirmeleri devam etmektedir.