1969 yılında bir grup akademisyen, popülizm terimini tanımlamak amacıyla Ghita Ionescu ve Ernst Gellner’in editörlüğünde bir çalışma gerçekleştirmişti. Bu çalışmanın “Giriş” bölümünü kaleme alan Ionescu ve Gellner, bu bölümün hemen ilk cümlesinde “adına popülizm denen bir heyulanın dünya üzerinde” dolaştığını ifade etmektelerdi. Bu yönüyle, bundan yaklaşık elli sene evvel popülizm üzerine araştırma yapan akademisyenler onun toplumsal-siyasal hayat üzerinde ne denli etkili olacağını kestirmekte zorlanmaktaydılar. Ancak bugün popülizmin toplumsal-siyasal hayat üzerindeki etkinliği hakkında daha net ifadeler kullanma imkânına sahibiz. Çünkü bazı akademik-entelektüel mahfillerde temsili demokrasinin kriz halinde olduğu, yurttaşların siyasal-kamusal hayata tam anlamıyla katılımını gerçekleştiremediği yönündeki iddia ile popülizmin yükselişi arasında pozitif bir ilişki olduğu belirtilmektedir. Buna göre, temsili demokrasinin krizinden ilk elden istifade eden popülizm olmuştur. Bu çalışmanın konusunu, temsili demokrasinin anavatanı olan Batı’da popülizmin heyuladan fenomene dönüşme macerası oluşturmaktadır. Fenomenin, Batı dünyasında hem sağ hem de sol siyasetçiler tarafından istihdam edilişinin düşünsel, toplumsal ve siyasal dinamiklerle açıklamasını sunmaya çalışacağız. Popülizmin temsili demokrasi içerisinde etkin hale geldiğini düşündüğümüz için Batı’nın tüm temsili demokratik rejimlerinde, bu fenomenin potansiyel halde bulunduğu çalışmanın temel dayanak noktasını oluşturmaktadır. Bugün itibariyle popülizm, Atlantik’in her iki yakasının siyasal düşünce ve hayatı üzerinde son derece etkilidir. Çalışmanın nihai amacı, popülizm fenomeninin Batı siyasal hayatını ilerleyen yıllarda da etkileyip etkilemeyeceğini sorgulamaktır.
1969 yılında bir grup akademisyen, popülizm terimini tanımlamak amacıyla Ghita Ionescu ve Ernst Gellner’in editörlüğünde bir çalışma gerçekleştirmişti. Bu çalışmanın “Giriş” bölümünü kaleme alan Ionescu ve Gellner, bu bölümün hemen ilk cümlesinde “adına popülizm denen bir heyulanın dünya üzerinde” dolaştığını ifade etmektelerdi. Bu yönüyle, bundan yaklaşık elli sene evvel popülizm üzerine araştırma yapan akademisyenler onun toplumsal-siyasal hayat üzerinde ne denli etkili olacağını kestirmekte zorlanmaktaydılar. Ancak bugün popülizmin toplumsal-siyasal hayat üzerindeki etkinliği hakkında daha net ifadeler kullanma imkânına sahibiz. Çünkü bazı akademik-entelektüel mahfillerde temsili demokrasinin kriz halinde olduğu, yurttaşların siyasal-kamusal hayata tam anlamıyla katılımını gerçekleştiremediği yönündeki iddia ile popülizmin yükselişi arasında pozitif bir ilişki olduğu belirtilmektedir. Buna göre, temsili demokrasinin krizinden ilk elden istifade eden popülizm olmuştur. Bu çalışmanın konusunu, temsili demokrasinin anavatanı olan Batı’da popülizmin heyuladan fenomene dönüşme macerası oluşturmaktadır. Fenomenin, Batı dünyasında hem sağ hem de sol siyasetçiler tarafından istihdam edilişinin düşünsel, toplumsal ve siyasal dinamiklerle açıklamasını sunmaya çalışacağız. Popülizmin temsili demokrasi içerisinde etkin hale geldiğini düşündüğümüz için Batı’nın tüm temsili demokratik rejimlerinde, bu fenomenin potansiyel halde bulunduğu çalışmanın temel dayanak noktasını oluşturmaktadır. Bugün itibariyle popülizm, Atlantik’in her iki yakasının siyasal düşünce ve hayatı üzerinde son derece etkilidir. Çalışmanın nihai amacı, popülizm fenomeninin Batı siyasal hayatını ilerleyen yıllarda da etkileyip etkilemeyeceğini sorgulamaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2021 |
Kabul Tarihi | 8 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 12 Sayı: 23 |
KAÜİİBFD, Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergi Yayıncılığı'nın kurumsal dergisidir.
KAÜİİBFD 2022 yılından itibaren Web of Science'a dahil edilerek, Clarivate ürünü olan Emerging Sources Citation Index (ESCI) uluslararası alan endeksinde taranmaya başlamıştır.
2025 Haziran sayısı makale kabul ve değerlendirmeleri devam etmektedir.