Olumsuzluk asıl
olarak önermelerin bir özelliğidir ve önermenin doğruluğuna yönelerek başta
çelişki olmak üzere çeşitli karşı önerme çiftlerinin oluşumuna yol açar.
Türkçede bir önermeye veya cümleye olumsuzluk kazandırmak cümleyi bağlayan
kopulaya veya kopula benzeri yapılara “-ma” veya “değil” işaretçilerinin
getirilmesiyle olur. Böylece olumsuzlanan cümle aslında yeni bir iddia getirmez
ama olumludaki iddiayı inkâr eder. Önermeler arasındaki tam karşı olmalarda
çelişik önermeler oluşur. Çelişik önermelerden tikel olanlar “varlığı”, tümel
olanlar “yokluğu” gösterdiği için çelişki oluşur ve çelişik önermeler her zaman
farklı doğruluk değeri alır. Acaba önermelerde olduğu gibi özellikle ad
durumundaki kavramların da olumsuzluk kazanması ve çelişik kavram çiftleri
oluşması mümkün müdür? Kavramlar varlıkları ve varlıklarda “olanı” gösterir,
dolayısıyla her kavram aslında olumludur. Kavramlar önermeler gibi bir iddia
içermediğine göre olumsuzluk kazanıp inkârda bulunamazlar ama bağıntılı,
karşıt, eksik ve yoksun oluşlarına göre bir tür karşı olma ilişkisi içinde
olabilirler. Bu tür ilişkiler de, olumsuzluk geniş olarak yorumlanırsa, bir tür
olumsuzluk olarak kabul edilebilir ve bu durumda kavramlar da olumsuzlanabilir.
Ancak “olmayan” sözcüğünün adlara gelmesiyle “ağaç olmayan” gibi elde edilen
dilsel yapılar esasında olumsuz değil, belirsiz birer addır. Buna rağmen belirsiz adlarla yapılan kavram
ayrımları en geniş ve keskin sınıflamaları sağlar. Bu çalışma kavramların asıl
olarak olumsuz olamayacağını ama olumsuzluk geniş anlamıyla kabul edilirse
kavramları olumsuzlamak için en uygun olan işaretçinin “olmayan” sözcüğü
olduğunu savunmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2019 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
e-ISSN: 2645-8950