Amerikalı düşünür Eugene Gendlin Örtük Felsefe adı verilen ve Yeni Fenomenoloji olarak tanımlanan fenomenolojik yaklaşımı ile hem felsefe hem de psikoterapi alanlarında önemli bir yere sahiptir. Fenomenolojiyi temel alan bakış açısı ile psikoterapi alanı ve insanın bilme, öğrenme, algı ve düşünme süreçlerine dair farklı bir yaklaşım sunan Gendlin, bedenli deneyimi insanın tüm yaşam süreçlerinin temeline koyar ve bedenli deneyimden doğan bir anlam tanımı yapar. Buna göre, anlam hissedilen, yaşanan, kavramları ve dili önceleyen bir şeydir ve Gendlin bunu “hissedilen anlam” kavramı ile sunar. Hissedilen anlam aynı zamanda örtük anlamdır ve bedenli deneyimle başlayıp kavramlara ve dile giden yolda ortaya çıkar. Bu bağlamda felsefesi Deneyimsel Fenomenoloji olarak da tanımlanan Gendlin, anlamın ve dilin ortaya çıkışını düşünüm öncesi ve kavram öncesi süreçlere ve kavram öncesi deneyime dayandırır. Gendlin’in felsefesinin özgün yanı, bedensel bir deneyimi temel alan, bu deneyime içkin bir anlam, dil ve kültür kavramsallaştırması sunmasıdır. Gendlin, bir tarafta Amerikan pragmatizminin deneyim kavramsallaştırmasını diğer tarafta Kıta Avrupası fenomenolojisinin beden ve anlam kavramsallaştırmasını temel alarak bir bakıma bir sentez sunar. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, Gendlin’in hissedilen anlam, örtük anlam, bedensel hissedilen duyum, hissedilen deneyimleme ve dil kavramları bağlamında düşünürün Örtük Felsefesini değerlendirmek ve analiz etmektir.
Eugene Gendlin Deneyimsel Fenomenoloji Örtük Felsefe Örtük Anlam
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 19 Sayı: 2 |
e-ISSN: 2645-8950