Çevresel sorunların kaynağında insanın kendisini doğadan üstün görmesi ve doğayı bilinçsizce sömürmesi yatmaktadır ve Sanayi Devriminin ardından bu sorunlar katlanarak artmıştır. Çevre kirliliği ve doğa talanıyla ilgili sorunların başlangıcı on sekizinci yüzyıla tekabül etse de, çevre hakkı üçüncü kuşak hak olarak, ilk kez yirminci yüzyılın son çeyreğinde gündeme gelmiştir. Bu çalışmada çevre hakkının doğuşu ele alınarak, bu hakkın kapsamı tartışılmaktadır. Bu hakkın doğayı araçsallaştırmadan uygulamaya geçirilebilmesi için insan merkezci çevre anlayışının yerine, çevrenin merkezde olduğu alternatif yaklaşımların benimsenmesi gerekmektedir. Günümüz canlı varlıkları ve gelecek nesiller için, iyi bir çevrede hayat sürmenin hak olduğu iddia edilmektedir; ancak bu hakkın ihlal edilmemesi ve insan dışı varlıkların korunması hususunda insana büyük görevler düştüğü vurgulanmaktadır. Diğer bir ifadeyle, insan merkezci olmayan çevre hakkı perspektifinden, çevre hakkı insan yararını temel alan bir yaklaşımla kavranmamalı ama korunması ve geliştirilmesi insan ödevi olarak tanınmalıdır
İnsan Hakları Çevre Hakkı İnsan Merkezcilik İnsan Merkezci Olmayan Çevre Hakkı Ödev
The source of environmental problems lies in the fact that man considers himself superior to nature and exploits nature unconsciously and after the Industrial Revolution these problems increased exponentially. Although the beginning of today’s environmental problems corresponds to the eighteenth century, the right to the environment came into question as the third generation right in the last quarter of the twentieth century. In this study, first, the birth of environmental right and then the scope of this right are discussed. In order for this right to be implemented without any instrumentalization of nature, alternative approaches in which the environment is at the center of the environment should be adopted instead of the anthropocentric environment. For today’s living beings and future generations, it is claimed that living in a good environment is deserved; however, it should be emphasized that human beings have great duties in respect of non-violation of this right and protection of non-human assets. In other words, from a non-anthropocentric environmental right perspective, the right to the environment should not be comprehended as a human benefit, but its protection and development of environmental rights should be recognized as human duty
Human Rights Environmental Rights Anthropocentrism NonAnthropocentric Environmental Right Duty
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 3 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.