Öz
Riyâ, bireyin davranışlarını başkalarının takdir ve övgüsünü kazanmak amacıyla sergilemesidir. Psikolojik açıdan bu durum, bireyin sosyal ihtiyacı ve görünürlük arzusunun bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Dinî açıdan ise riyâ, ibadetlerdeki içtenliği zedeleyen ve onları işlevsiz hâle getiren manevî bir sapma olarak kabul edilmektedir. Bu araştırmanın temel amacı, riyâ kavramını incelemek ve riyânın bireysel ve toplumsal hayatta nasıl bir rol oynadığını tespit etmektir. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenolojik desenin tercih edildiği bu çalışmada yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Katılımcılar amaçlı örnekleme tekniklerinden ölçüt örnekleme tekniği ile belirlenmiştir. Araştırmaya 25-50 yaş aralığındaki 10 erkek ve 11 kadın katılımcı dahil edilmiştir. Görüşmeler, yüz yüze ve çevrimiçi ortamda gerçekleştirilmiş; elde edilen veriler, NVivo 15 programı kullanılarak içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda katılımcıların riyâ kavramını daha çok sosyal ve ahlâkî boyutlarda tanımladıkları; bu kavramı ikiyüzlülük, gösteriş, yalan ve aldatma gibi olumsuz niteliklerle ilişkilendirdikleri görülmüştür. Ayrıca riyâ; aşağılık hissi, haset, kıskançlık ve kibir gibi çeşitli duygusal süreçlerle de bağlantılı olarak ele alınmıştır. Katılımcılar, bireysel ya da toplumsal çıkar beklentisinin riyâ davranışını besleyen motivasyonlardan biri olduğunu vurgulamış; bu tutumun güven kaybı, ahlâkî zayıflık ve kişisel sıkıntılar gibi çok yönlü olumsuz sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekmişlerdir. Özellikle iş hayatı, maddî kazanç, siyaset ve dinî pratikler gibi alanlarda riyânın daha fazla ortaya çıktığını belirtmişlerdir. Riyânın dinî boyutu ise çoğunlukla yönlendirici sorular aracılığıyla dile getirilmiş; bu çerçevede riyâ, genellikle ibadetlerde takdir edilme arzusu ya da dünyevî menfaat beklentisiyle ilişkilendirilmiştir. Bu durum, riyâ kavramının katılımcıların zihninde doğrudan kavramsallaştırılmamış olsa da dinî bağlamda örtük biçimde var olduğunu göstermektedir. Öte yandan bazı katılımcılar, her durumda riyâdan uzak bir dinî yaşantının mümkün olabileceğini vurgulamışlardır.
Riyā (hypocrisy) refers to an individual’s display of behaviors with the aim of gaining praise and admiration from others. From a psychological perspective, this can be seen as a reflection of the individual’s social needs and desire for visibility. From a religious perspective, riyā is regarded as a spiritual deviation that undermines the sincerity of worship and renders it ineffective. The primary aim of this study is to explore the concept of riyā and identify its role in individual and social life. In this study, which employed the phenomenological design among qualitative research methods, a semi-structured interview technique was used. Participants were selected using criterion sampling, one of the purposive sampling techniques. The study included 10 male and 11 female participants aged between 25 and 50. The interviews were conducted both face-to-face and online, and the data were analyzed through content analysis facilitated by NVivo 15 software. The findings revealed that participants defined the concept of riyā more in social and moral dimensions, and associated it with negative qualities such as hypocrisy, flaunt, lying, and deception. Additionally, riyā was evaluated in relation to various emotional processes, including feelings of inferiority, envy, jealousy, and arrogance. Participants emphasized that individual or societal expectations of gain constitute one of the key motivations underlying the behavior of riyā. They highlighted that such an attitude may lead to multidimensional negative outcomes, including loss of trust, moral decline, and personal distress. They particularly noted that riyā tends to appear more frequently in areas such as professional life, material gain, politics, and religious practices. The religious dimension of riyā was primarily brought up by the participants through guiding questions; in this context, riyā was generally associated with the desire for appreciation in religious practices or expectations of worldly benefits. This suggests that although the concept of riyā was not directly conceptualized in the participants’ minds, it persists implicitly within a religious context. On the other hand, some participants emphasized that it is possible to maintain a sincere and riyā-free religious life under all circumstances.
Psychology of Religion Riyā Deception Religious Practice Self-Interest
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Din Psikolojisi |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2025 |
| Kabul Tarihi | 19 Kasım 2025 |
| Erken Görünüm Tarihi | 14 Aralık 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 2 |