Foucault felsefesi genellikle üç döneme ayrılır: 1960’ların arkeolojik dönemi, 1970’lerin jeneolojik dönemi ve 1980’lerin etik dönemi. Foucault felsefesinin bu üç dönemi arasında, en azından ilk bakışta, çalışılan konu, yapılan analizin doğası ve kullanılan yöntem açısından büyük farklılıklar göze çarpar. Fakat tüm bu farklılıklara rağmen, ölümünden önce yayınladığı son kitabında Foucault, uzun yıllardır aynı şeyi, öznel deneyim kurgusunu çalıştığını söyler. Bu yazının amacı, Foucault’nun, felsefesinin üç dönemi arasında var olduğunu ima ettiği sürekliliği ciddiye aldığımızda nasıl bir Foucault portresi ile karşı karşıya kalacağımızı psikiyatri tarihinden alınan iki cinsel vaka incelemesi üzerinden araştırmaktır. Bu örnekler sayesinde arkeoloji, jeneoloji ve etik analizleri bir arada yapan Foucault’cu bir perspektiften cinsellik deney(im)i kurgusunun nasıl analiz edilebileceği de tartışmaya açılacaktır.
19 yy. psikiyatri söylemi Etik Toplumsal kurguculuk arkeoloji cinsellik deneyimi jeneoloji
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 2 - 2015 |