This essay explores Friedrich Nietzsche's critique of Judeo-Christian morality in his work, On the Genealogy of Morality. Nietzsche argues that Judeo-Christian slave morality, rooted in ressentiment (a festering resentment), inverts the values of the earlier, aristocratic master morality. However, Nietzsche acknowledges the enduring presence of Christianity and questions the possibility of entirely overcoming it. The essay analyzes the concept of ressentiment and explores how Nietzsche sees it as the foundation of slave morality. It then examines the co-existence of these contrasting morality systems within Western culture. Furthermore, the essay delves into the question of whether Nietzsche's own critique of Christianity is fueled by bitterness, particularly considering his own Christian heritage. It explores the arguments of Max Scheler, who suggests that Nietzsche mistakes a modern, humanitarian interpretation of Christianity for its core values. The essay concludes that Nietzsche's critique aims to expose the weaknesses of Judeo-Christian morality, not to eradicate it entirely. The essay argues that Nietzsche's critical stance stems from a strong intellectual impulse, rather than personal animosity.
Friedrich Nietzsche Max Scheler Christianity morality Ressentiment
Bu makale Friedrich Nietzsche'nin Ahlâkın Soykütüğü adlı eserinde Yahudi-Hıristiyan ahlâkına yönelttiği eleştiriyi incelemektedir. Nietzsche, Yahudi-Hıristiyan köle ahlâkının, kökleri ressentiment'a (hınca dönük kızgınlık) dayanan, daha önceki aristokratik efendi ahlâkının değerlerini tersine çevirdiğini savunur. Bununla birlikte, Nietzsche Hıristiyanlığın kalıcı varlığını kabul eder ve onu tamamen aşma olasılığını sorgular. Bu makale ressentiment kavramını analiz etmekte ve Nietzsche'nin bunu nasıl köle ahlâkının temeli olarak gördüğünü araştırmaktadır. Daha sonra bu zıt ahlâk sistemlerinin Batı kültürü içinde bir arada varoluşunu incelemektedir. Makale ayrıca, Nietzsche'nin Hıristiyanlık eleştirisinin, özellikle de kendi Hıristiyan mirası göz önünde bulundurulduğunda, sert bir tutumdan beslenip beslenmediği sorusunu irdelemektedir. Nietzsche'nin Hıristiyanlığın temel değerleri yerine modern, insani bir yorumunu yanlış anladığını öne süren Max Scheler'in argümanlarını incelemektedir. Makale, Nietzsche'nin eleştirisinin Yahudi-Hıristiyan ahlâkını tamamen ortadan kaldırmayı değil, zayıflıklarını ortaya çıkarmayı amaçladığı sonucuna varmaktadır. Makale, Nietzsche'nin eleştirel duruşunun kişisel husumetten ziyade güçlü bir entelektüel dürtüden kaynaklandığını savunmaktadır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kıta Felsefesi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 2 |